Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1222
Karar No: 2014/8940
Karar Tarihi: 04.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1222 Esas 2014/8940 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/1222 E.  ,  2014/8940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/04/2013
    NUMARASI : 2011/378-2013/288

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan S.. S.. tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkiline ait aracın arıza yaptığını, motorun yatak sarmış olduğunu ve komple hasarlandığını, davacının aracı tamir etmesi için motor ustası davalı olan Sezai"ye bıraktığını, davacının motor ustası Sezai"ye ve motor ustasının rektifiye işlemlerini yaptırdığı usta olan diğer davalı Cengiz"e tüm işlemlerde orjinal parça kullanılmasını, bu parçaları kendisinin getireceğini belirttiğini ve davacının parçaların hepsini temin ettiğini, her iki tamirciye de motor bitirildikten sonra yetkili servisten eleman gelmeden kesinlikle aracın çalıştırılmaması gerektiği talimatını verdiğini, aracın teknik eleman gelmeden çalıştırıldığını ve aracın motorunun yeniden yatak sarmasına neden olduğunu, davacının Pendik 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/184 D.İş sayılı dosyası ile tespit edilen zararının 16.334,34 TL olduğunu, davalı Sezai"nin zararın oluşumunda % 75 oranında asli kusurlu, diğer davalı Cengiz"in ise % 25 oranında tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 16.334,34 TL maddi zararın 16.10.2010 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, aracın yapımı süresince kullanılmaması nedeniyle de 3.000,00 TL"nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı S.. K.. vekili, müvekkilinin davacının talimatı doğrultusunda hareket ettiğini, aracın parçalarının davacı tarafından getirildiğini, davalı Cengiz"in rektifiye işlemini yaptığını, müvekkili Sezai"nin ise, sadece davacının getirdiği parçaları araca taktığını, aracı çalıştırmadığını, zararın oluşumunda kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Cengiz vekili, müvekkilinin sadece rektifiye işlemini yaptığını, aracı tamir edenin diğer davalı Sezai olduğunu, aracı çalıştırmadığını, zararın oluşumunda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın davalı C.. A.. yönünden reddine, davalı S.. S.. yönünden kısmen kabulü ile, 16.334,34.TL."nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı S.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan araç tamiri nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, davacı tarafından davalıya bırakılan aracın, davacı tarafından temin edilen tüm parçalarının takılmasından sonra, aracın davacı talimatına aykırı olarak servisten eleman gelmeden çalıştırılması nedeniyle motorun yeniden arızalanıp arızalanmadığı, davalıların bu arıza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanan uyuşmazlıkların çözümü yapılmalıdır.
    Zira, 1086 sayılı HUMK."nun 75/2. , 179/3 ve 6100 sayılı HMK."nun 31.maddesine göre hakim davada uyuşmazlık noktalarını belirlemek ve aydınlatmak zorundadır.
    TBK"nın 49. maddesi gereğince; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Buna göre davalı servisin tamir eylemi ile davacının aracında arıza meydana gelmiş ise davalı, davacının bu nedenle uğradığı zararı tazminle yükümlüdür. Ancak zararın davalıdan tazminine karar verilebilmesi için öncelikle zararın davalının ayıplı hizmet ifasından kaynaklandığının kesin olarak ispatlanması gerekir.
    İspat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. TMK"nın 6. maddesinde bu husus; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür" şeklinde ifade edilmiştir.TBK"nın 50/1"e göre de "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır". Bu bağlamda davacının hem uğradığı zararı ve miktarı hem de davalının eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerekir.
    Somut olayda; Pendik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/184 D.İş sayılı dosyası ile zarar tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Makina Yüksek Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen 03.11.2011 tarihli Bilirkişi Raporu ile; aracın motoruna takılan parçaların orjinal olduğunun tespit edildiği, aracın motorunda meydana gelen hasarın aracın motorunun yağsız kalarak çalıştırılmasından kaynaklanmış olabileceğinin, davalı Sezai"nin % 75 oranında asli kusurlu, rektifiye ustası Cengiz"in ise % 25 oranında tali kusurlu, araçta meydana gelen hasar bedelinin KDV dahil 16.334,34 TL olduğu belirtilmiştir.
    Yargılama sırasında Makina Yüksek Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 03.04.2013 tarihli Bilirkişi Raporunda ise; aracın sahibinin servisten eleman gelmeden çalıştırılmaması talimatı vermesine rağmen, davalı Sezai tarafından aracın bu talimata uyulmayarak çalıştırılması nedeniyle aracın yeniden ikinci defa yatak sarması arızasına neden olduğu, rektifiye ustası Cengiz"in aracın arızasını ve değişmesi gereken parçaların tespitini yaptığı ve gerekli yedek parçaların marka, ölçü ve niteliklerini ayrıntılı olarak belirttiği ihtiyaç listesini Sezai"ye verdiği, rektifiye işi için Sezai"ye 944,00 TL fatura kestiği, aracın C.. A.. "dan geldikten sonra Sezai tarafından parçalarının yerine monte edildiği, aracın tamirinin her iki davalı tarafından yapıldığı, KDV dahil hasar bedelinin 16.334,34 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
    Davalı S.. S.. vekili tarafından Bilirkişi Raporuna itiraz edildiği ve davalının davacı tarafından getirilen parçaları sadece araca taktığını, aracı çalıştırmadığını, araçta meydana gelen arızanın sebebinin davacının getirdiği balans milleri olduğunu, balans mili üzerindeki kaplamanın dökülerek kaplama çapaklarının yağ kanallarını tıkadığını, yatak sarması denilen arızanın bu nedenle meydana geldiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve yeniden rapor alınması gerektiğini ayrıca davacının araç parçalarını getirmesi nedeniyle müterafik kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği, davalı itirazlarını karşılar nitelikte yeniden rapor alınmadığı anlaşılmıştır.
    Hükme esas alınan bu rapor; taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözecek nitelikte somut ve bilimsel veriler içermemekte; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde gerekçe ihtiva etmemektedir. Uyuşmazlığın çözümü için raporda; arızanın nedeninin kesin şekilde tespiti gerekir.
    Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK"nun 279/2. maddesi gereğince; bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Diğer taraftan davalı vekili rapora itiraz etmiş ancak mahkemece; vekilin rapora itirazı dikkate alınmayarak, davalı S.. S.."nın araçta meydana gelen arızadan sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
    Hal böyle olunca mahkemece; davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki savunmaları da nazara alınarak, üniversitelerin Otomotiv Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden, davacının aracında meydana gelen arızanın, davacının takılmasını istediği parçalardan mı yoksa davalıların kusurundan mı kaynaklandığı hususlarında yeterli ve denetlenebilir bir rapor aldırılarak hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi