Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan dolayı suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.03.2014 tarih ve 2013/158785 soruşturma, 2014/16940 Esas, 2014/68 sayılı iddianamenin 5271 sayılı CMK.nın 174/1-b maddesi uyarınca iadesine dair Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2014 tarih ve 2014/68 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2014 gün ve 2014/154 D.iş sayılı kararının;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ile mağdur ..."ın birlikte yaşadıkları, mağdurun Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık kurulu raporuna göre, kemik yaşının 17 yaş ile uyumlu olarak değerlendirildiği, mağdur hakkında kesin rapor aldırılmadığı, ancak alınacak kesin rapor neticesinde suçun vasıf ve mahiyetinin değişebileceğinden bahisle iddianamenin iadesine dair karar merciince kaldırılmış ise de, 5271 sayılı CMK.nın 170/2-3a maddesinde “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede, şüphelinin kimliği gösterilir” ve aynı Kanunun 174/1. maddesinde “Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda mağdure hakkında Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 08.01.2014 tarihli yazı örneğinin dosyada bulunduğu ve yaş tespitine ilişkin örnek raporun da ekinde olduğu, 24/12/2006 tarihli ve 26386 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/11. maddesine göre, “Görünüş itibarıyla oniki yaşından büyük olup, nüfus kaydına göre oniki yaşından küçük çocuklar ile çocuğun nüfusa kayıtlı yaşının gerçek yaşı olmadığının başka bir şekilde anlaşılması halinde; çocuğun yaşı hukuk mahkemesi nezdinde dava açılıp düzeltilmeden kamu davası açılamaz.” hükmü gereğince hukuk mahkemesi nezdinde dava açılıp düzeltilmeden açılan kamu davasına ilişkin iddianamenin iadesi kararı anılan Yönetmelik hükmüne uygun olduğundan iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.12.2014 gün ve 94660652-105-34-9385-2014-23369/77498 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kayden 05.03.1998 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşından küçük olduğu anlaşılan mağdurenin yaşı hususunda bir tereddüt oluşması halinde 5271 sayılı CMK.nın “ceza mahkemelerinin ek yetkisi” başlıklı 218. maddesi uyarınca ceza mahkemesince de bu hususta araştırma yapılarak karar verilmesinin mümkün olması karşısında, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2014 gün ve 2014/154 D.iş sayılı Kararı usul ve kanuna uygun olup kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.