Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5526
Karar No: 2016/2242
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/5526 Esas 2016/2242 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/5526 E.  ,  2016/2242 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .... ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2014
NUMARASI : 2009/69-2014/236


Taraflar arasında görülen davada ... ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/10/2014 tarih ve 2009/69-2014/236 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. .... .... .... ile davalı vekili Av. ..... ..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davaya konu "...." markasının 2006/31891 tescil numarası ile 9., 35., 38., ve 42. sınıflarda 21/05/2007 tarihinde müvekkili şirket adına tescil edildiğini, davalının ..... ibaresini taşıyan 186577 ve 35025 tescil numaralı bilgisayar yazılımları hariç 9. sınıfta tescilli 2 adet markasının bulunduğunu, davalının bilgisayar alanında tescilli markası olmamasına rağmen "...." ibaresini kullandığını, .... markasını www. .......com.tr isimli sitesinde de kullandığını, müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini, bu durumun iltibas yarattığını, her iki markanın halk tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek markalarına tecavüzün tespitine, önlenmesine ve davalıya ait 186577 ve 2007/35025 numaralı her iki markanın sicilden terkinine, haksız rekabetin men"ine, www. .......com.tr isimli alan adının terkinine, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davada hükümsüzlüğü istenilen 186577 sayılı markadaki ..... ibaresinin davacıdan çok daha eski tarihte davalı tarafından tescil edildiği, 9. sınıfta belirtilen mal ve hizmetler arasında yazılım konusu ile ilgili net belirleme mevcut olmasa dahi, davalının ..... esaslı unsurlu ibare ile 1992 yılında ticaret siciline tescil edildiği ve iştigal alanında da bilişim ve yazılımla ilgili faaliyetlerin mevcut olduğu, davalının gösterdiği bu faaliyetleri ile ilgili yazılım alanında ..... ibaresi üzerinde öncelikli kullanım hakkına sahip olduğu, tescilli ibarelere dayalı kullanım sebebiyle de kötü niyetli olarak addedilemeyeceği, 186577 sayılı marka yönünden davacının 5 yıllık süre içerisinde hükümsüzlük davası açmadığından sessiz kalma yoluyla, yine ticaret unvanını 5 yıllık süre içerisinde terkinini istemediğinden, sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığı, davalının gerek tescilli markasındaki ibareyi, gerekse ticaret unvanındaki markayı unvan doğrultusunda ve markasal kullanımı yasal zeminde olduğundan haksız rekabet oluşturmayacağı gibi, markadaki esaslı unsur niteliğindeki ..... ibaresini web sitesi alan adı olarak kullanmasının da hukuka aykırılık oluşturmadığı ve davacı yan markasına tecavüz teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile meni ile davalı markasının hükümsüzlüğü ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 186. maddesinde mahkemenin, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği ve taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususunun bildirileceği düzenlenmiştir. Anayasa"nın 36. maddesine göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğindedir.
Somut uyuşmazlıkta 21.10.2014 tarihli celsede davacı vekili yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını, bu talep kabul görmezse davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davacının talebi için ayrıca bir karar verilmeden ve yargılamanın bittiği açıklanarak sözlü yargılama için ayrı bir gün tayin edilmeden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nun 186. maddesi hükmüne aykırı olarak tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama için gün tayin edilip taraflara davetiye çıkartılmadan hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemece bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi