17. Hukuk Dairesi 2015/10490 E. , 2018/6208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekillerince talep edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2018 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, 21/10/2010 tarihinde davacı yolcunun davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu araçta seyir halindeyken meydana gelen çift taraflı kazada yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı ... şirketi hariç olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini yükseltmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, olayda hatır taşımacılığı söz konusu olduğunu, davacıların müterafık kusurunun bulunduğunu bu nedenlerle hükmedilecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, sigortalısının kusuru oranında ve gerçek zarardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile 149.342,16 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili ile diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekili ile diğer davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Davalılar ... ve ... vekili yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda; ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/29 Esas sayılı dosyası incelendiğinde kazayı yapan aracın sürücüsü sanık davalı ... savunmasında ".... olay günü katılan ... ve diğer arkadaşı ... ile birlikte
alkol aldıklarını, daha sonra katılanı evine bırakmak istediklerini, araba ile birlikte yola çıktıklarını, arabayı kendisinin kullandığını,...." beyan etmiş, kaza yapan araçta bulunan tanık ... alınan ifedesinde özetle: “... olay günü sanık, katılan ve kendisinin alkol aldıklarını, daha sonra katılanı eve bırakmak için sanığın kullandığı araç ile yola çıktıklarını...” beyan etmiştir. Tüm bu beyanlardan olayda hatır taşıması olduğu açıktır. Bilirkişi raporunda hatır taşıması ile ilgili değerlendirilme yapılmamış, mahkemece karar verilirken hatır taşıması bulunup bulunulmadığı hususu tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarlarından Dairemiz uygulamalarına göre davacı için davalılar ... ve ... yararına %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Davalılar vekilleri, davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca binmesi nedeniyle müterafık kusurlu olduğunu savunmuştur. Mahkemece, indirim uygulanmamıştır.
Somut olayda, davalı ... şirketine trafik sigortalı sürücü Mehmet’in ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde davacının arkadaşı olduğunu, birlikte alkol aldıklarını, daha sonra davacı ...’yı evine bırakmak istediklerini, araba ile birlikte yola çıktıklarını beyan etmiş; kaza yapan araçta bulunan tanık ... ceza yargılaması sırasında alınan ifadesinde olay günü sanık, katılan ve kendisinin alkol aldıklarını, daha sonra katılanı eve bırakmak için sanığın kullandığı araç ile yola çıktıklarını beyan etmiş, keşif mahallinde yeniden dinlenen tanık ...; kaza günü sanık ... ve katılan ... olduğu halde araçla Küre Beldesinden ... istikametine doğru geldiklerini, Küre Beldesinde yola çıkmadan hemen önce kendisi ve sanık ..."in içtiklerini alkollü olduklarını, sanık ..."in aracı kullanamayacak kadar alkollü olmadığını beyan etmiştir. Davalı sürücünün 2,30 promil alkolü olduğu dosya kapsamından
dosya kapsamında sabit olup, davacının sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği araca bindiği anlaşılmaktadır. Alkollü sürücünün aracına bilerek binmek zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet vermektedir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle tüm davalılar yararına tazminattan indirim yapılması gerekirken %20 oranında indirim yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
4-) Mahkemece hükme esas alınan 05.01.2015 tarihli hesap raporunda, davacının geçici iş göremezlik zararlarının hesaplanmasında, net asgari ücret üzerinden geliri belirlenmesi gerekirken, brüt asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak fazla tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu konuda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ile diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekili ile diğer davalılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.