17. Hukuk Dairesi 2015/10024 E. , 2018/6209 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan müvekkilinin meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın 16/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle beraber davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, davacının başvurusu üzerine aktüer bilirkişinin hesapladığı 60.843,00 TL"nin kendisine 03/02/2012 tarihinde ödendiğin başkaca bir zararının bulunmadığını, hatır taşıması ve müterafık kusur nedeni ile indirim yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 64.157,00 TL"nin 16/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda ... Üniversitesi ... Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 12/03/2013 tarihli rapor hükme esas alınmış ise de rapor, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 24/12/2008 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle davacının işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre ... Kurumu İhtisas Dairesi"nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-818 sayılı B.K"nın 46. maddesinde, cismani zarara uğrayan kişinin tamamen ve kısmen çalışma gücü kaybından doğan zararını talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacının gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle
davacının malül olmadan önce elde ettiği net gelirin doğru saptanması icab eder. Mahkemece, davacının aylık geliri hususunda yeterli araştırma yapılmamış, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda, davacının ... Tekstil Gıda Hay. İnş. Akar Tem. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. adlı şirketin ortağı olduğu belirtilerek varsayımsal değerlendirme ile davacının meslek odasından gelen anılan vasıfta bir kişinin aylık ortalama kazancının 2008 yılında 1.500,00 TL, 2009 yılında 1.750,00 TL, 2010 yılında 2.000,00 TL, 2011 yılında 2.300,00 TL olduğu yönündeki cevap da dikkate alınarak gelen cevapta en son 2011 yılı itibarıyla bildirilen 2.300,00 TL’nin devam eden hesap yılları bakımından (davacının işçi konumunda olmaması sebebiyle asgari ücret orantı yönteminin benimsenmediği) serbest faaliyet olması sebebiyle yeniden değerleme oranında artırıldığı buna göre 2012 yılı karşılığı %10,26 karşılığı 2.535,00 TL, 2013 yılı bakımından %7,8 karşılığı 2.732,00 TL’ye, 2014 yılı bakımından da %3,93 oranında artırılarak 2.840,00 TL’ye, 2015 yılı bakımından da %10,11 oranında artırılarak 3.127,00 TL’ye itibar edildiği; kazançlar net olarak bildirildiğinden ayrıca netleştirme hesabı yapılmadığı belirtilerek tazminat hesabı yapılmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda anılan şirketin olay tarihi itibariyle ticaret sicilindeki kayıtları getirtilmeli, davacının bu şirketin ortağı veya müdürü olup olmadığı belirlenmeli, gerekirse şirket kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmalı, limited şirket ortağı olduğunun belirlenmesi halinde davacının, kişisel yetenek ve emeğinin şirket gelirine katkısı belirlenmeli, davacının geliri tespit edilemediği halde aynı nitelikteki bir şirkette aynı nitelikte çalışan bir kişinin elde edeceği gelir araştırılarak davacının şirket ile ilgili gerçek geliri tespit edilerek uzman yeni bir aktüer bilirkişiden bilirkişi raporu alınmalıdır. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda devam eden hesap yılları bakımından (davacının işçi konumunda olmaması sebebiyle asgari ücret orantı yönteminin benimsenmediği) serbest faaliyet olması sebebiyle yeniden değerleme oranında artırıldığı buna göre 2012 yılı karşılığı %10,26 karşılığı
2.535,00 TL, 2013 yılı bakımından %7,8 karşılığı 2.732,00 TL’ye, 2014 yılı bakımından da %3,93 oranında artırılarak 2.840,00 TL’ye, 2015 yılı bakımından da %10,11 oranında artırılarak 3.127,00 TL’ye itibar edilmesi doğru olmamıştır.
4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, kaza nedeni ile açılan ceza dosyası celp edilerek bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek hatır taşımasına ilişkin savunmanın yetersiz gerekçe ile reddedilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
5-)2918 Sayılı ..."nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
Bu durumda mahkemece, davacı vekilinden davalı ... şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılıp yapılmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgelerin istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten, başvurunun belgelendirilememesi halinde 03.02.2012 ödeme tarihinden itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3),(4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/06/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.