17. Hukuk Dairesi 2015/11112 E. , 2018/6213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2018 Salı günü davacılar vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacılar ..."in eşi ve diğer davacıların babası olan ... ..."in 18/03/2013 tarihinde trafik sigortasız araçla seyir halindeyken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini bu nedenle davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, muris sürücünün tam kusurlu olması nedeni ile istemin teminat dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, Medeni Kanun 2.maddesi ve Borçlar Kanunun 52. maddesi dikkate alınarak tazminat sorumluluğunun tümüyle takdiren davalı açısından kaldırılmasına ve bu nedenle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. (818 sayılı BK"nun 45/2) maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının
korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/2. maddesine (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
Borçlar Kanunu’nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa, ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay ..."nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).
818 sayılı BK 45 (TBK 53) hükmünün açıklığı karşısında, destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmek için mirasçı olmak gerekmediğine göre, destekten yoksun kalan kişiler, ölenin mirasçısı olup da mirası reddetmiş olsalar bile sorumlulara karşı dava açabilirler ve tazminat isteyebilirler. Zarar desteğini isteyenlerin üzerinde doğduğundan destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakkı ölenden mirasçılara geçen bir hak değil, destekten yoksun kalanların kendi kişiliklerinde oluşan bağımsız bir haktır. Mirasın reddedilmiş olması, destekten yoksun kalma
davasının açılmasına ve incelenip hasıl olacak sonuç uyarınca esasına ilişkin karar verilmesine engel yasal bir neden değildir.
Somut olayda muris ... davacılardan ...’nin eşi, diğer davacıların da babası olup davacıların destek ... ...’in mirasını reddettiği hususu ihtilafsızdır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkemece deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacıların desteklerinin mirasını reddetmiş olmalarından dolayı davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar lehine BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21.6.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.