10. Ceza Dairesi 2017/1184 E. , 2017/5156 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 27/04/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki cezanın infaz edilmiş sayılmasına ilişkin Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararı ile; kamu davasının düşmesine ilişkin aynı Mahkemenin 23/09/2016 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 15/05/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 01/08/2008 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK"nın 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 191/6. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 18/02/2010 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığı,
2- Hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirdiği gerekçesiyle, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararı ile suç ve karar tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/7. maddesi uyarınca para cezasının infaz edilmiş sayılmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Daha sonra bu kez hükümlünün 26/07/2016 tarihli dilekçe ile denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesi gerektiği yönünde talepte bulunması üzerine, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23/09/2016 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararı ile suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık hakkında verilen 23/09/2016 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişmeden önceki haliyle 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun"un 191/6. maddesi yollamasıyla 191/1-2. madde ve bentleri gereğince cezaya hükmedilmesini müteakip denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, ilgili denetimli serbestlik tedbirinin infazını müteakip hükümlünün mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden 5237 sayılı Kanun"un 191/7. maddesi uyarınca cezanın infaz edilmiş sayılmasına Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/07/2011 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararı ile karar verilmesini takiben bu kez yeniden hükümlünün talepte bulunması üzerine sanığın denetim süresine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarihli ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ile 23/09/2016 tarihli ve aynı sayılı ek kararlarının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1- Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarih ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunda karar tarihi itibari ile mevcut olan yasaya aykırılıklar incelenmekte olup, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarihli ek karar tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/7. maddesi uyarınca, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getiren sanık hakkındaki para cezasının infaz edilmiş sayılmasına karar verilmesi yasaya uygun olup, bu tarih itibari ile yürürlükte olmayan 6545 sayılı Kanun hükümlerine göre bir değerlendirme de yapılamayacağından bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.
2- Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23/09/2016 tarih ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
18/02/2010 tarihli ilk hükümde 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca para cezası ile birlikte hükmedilen denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün cezasının, 27/07/2011 tarihli ek karar tarihi itibari ile yürürlükte olan aynı maddenin 7. fıkrasına uygun olarak infaz edilmiş sayılmasını müteakip, bu kez olayda uygulama yeri olmayan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı ise de,
18/02/2010 tarihli mahkûmiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası sanık lehine hükümler içermekte olup, mahkemece 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra 23/09/2016 tarihli kararla yapılan değerlendirme esnasında öncelikle sanık lehine uyarlama yapılması gerektiğinden, sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesi gerektiğinden, bu karara yönelik kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle;
1-Karar tarihi itibari ile yasaya aykırılık içermeyen Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27/07/2011 tarih ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- Kamu davasının düşmesine ilişkin Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23/09/2016 tarih ve 2008/1381 esas, 2010/85 sayılı ek kararın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
26.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.