3. Hukuk Dairesi 2014/565 E. , 2014/9134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 16.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2012/782-2013/499
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı Fatih"in 7 yıl önce evlendiklerini, hali hazırda taraflar arasında boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik birliği kurulurken davalı Fatih ile Fatih"in babası davalı İsa"nın müvekkiline, ev eşyaları, bir kilo altın, bir cumhuriyet altını, 25 çeyrek altını mehir olarak verdiklerini, davalı Fatih"in müvekkilini babasının evine getirip bırakması nedeniyle mehir senedinde yazılı tüm ev ve çeyiz eşyalarının davalı Fatih"in tasarrufunda kaldığını ileri sürerek; mehir olarak verilen 15 kalem eşyanın aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelleri toplamı olan 40.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının mehir senedinde bahsi geçen altınları evden ayrılırken yanında götürdüğünü, müvekkili İsa"nın davacıya karşı mehir senedinden kaynaklanan bir borcunun bulunmadığını belirterek; davalı İsa aleyhine açılan davanın husumet yönünden, davalı Fatih aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; eşya iadesine ilişkin talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, çeyiz senedinde yazan 1000 gr altın (1 kilo), bir adet cumhuriyet altını ve 25 adet çeyrek altının davalı İsa ve davalı Fatih"in mirasçısı olan dahili davalı Gevher"den alınarak davacıya iadesine, altınların aynen iadesi mümkün olmaz ise toplam 49.402,91 TL"den davacının talebi ile bağlı kalınarak 40.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İsa ve davalı Fatih"in mirasçısı dahili davalı Gevher"den müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mehir senedinde yazılı çeyiz ve ev eşyaların aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacı ile davalı Fatih"in 28.08.2001 günü evlendikleri, davacının davalı Fatih aleyhine boşanma davası açtığı, yargılama sırasında davalı Fatih"in öldüğü, davalı eşin ölümü nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığı, mahkemece, boşanma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, tarafların müşterek çocuklarının bulunmadığı, davalı Fatih"in mirasçısı olarak geride davacı eş Nazmiye ile davalı baba İsa ve dahili davalı anne Gevher"in kaldığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunu"nun 640.maddesine göre, miras bırakanın ölümü ile miras, mirasçılara geçer ve miras üzerinde iştirak halinde mülkiyet hükümleri işlemeye başlar. Bu mülkiyet türünde mirasın bütünü mirasçıların tamamına ait olur ve mirasçıların bağımsız tasarruf hakları bulunmaz. Mirasçı birden çok ise, terekenin taksime kadar ki durumuna miras şirketi denir. Miras şirketinin tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle bütün mirasçıların birlikte dava açması veya bütün mirasçılara karşı birlikte dava açılması gerekir.
Somut olayda davacı, davalı Fatih"in ölümü ile onun mirasçısı olarak aynı zamanda davalı sıfatını da kazanmış, davacı ile davalı sıfatları aynı kişide birleşmiş ve sonuç itibariyle davacı ile davalılar (İsa ve Gevher) arasında menfaat çatışması meydana gelmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle miras şirketine temsilci tayin edilmesi ve açıklanan şekilde taraf teşkili sağlanarak davaya devamla hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.