3. Hukuk Dairesi 2014/1917 E. , 2014/9168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2010/229-2012/517
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılardan İl Özel İdaresi vekili ve Büyükşehir Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; 24.12.2003 tarihinde M.. Çarşıda çıkan yangın neticesinde müvekkiline ait işyerindeki tüm ticari emtiya, defter ve kayıtlarının yok olduğunu, çarşının İl Özel İdaresinin mülkiyetinde olduğunu, diğer davalıların ise yükümlülüklerini yerine getirmediklerinin ve kusurlu olduklarının ceza davasında belirlendiğini, Ankara Defterdarlığı Takdir Komisyonunca yapılan hesaplama neticesinde müvekkilinin 16.000 TL zarar gördüğünün tespit edildiğini belirterek, 16.000 TL zararının kar marjı ve uygulanan ticari gecikme faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı İl Özel İdaresi, Büyükşehir Belediyesi ve Başkent EDAŞ vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; yangının meydana gelmesinde M.. B.. "ın %20, M.. B.. "ın işvereni İ.. K.."nin %10, işyeri yapı maliki İl Özel İdare Müdürlüğünün %20, davalı TEDAŞ"ın %20, Ankara Altındağ Belediye Başkanlığının %10 oranında kusurlu oldukları, yangından mütevellit davacının emtiya mallarını, demirbaş ve tefrişatlarının yanması ve zarara uğraması sebebiyle 16.000,00 TL maddi zararının oluştuğu ve bu zararın 24.12.2003 tarihinden itibaren davacıya tazmininin gerektiği anlaşılmış olmakla, yangının meydana gelmesinde kusurlu oldukları tereddüte ya da duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde sabit olan davalılar İl Özel İdaresine izafeten Ankara Valiliği, A.. B.. açısından davanın kabulüne, diğer davalı TEDAŞ açısından açılan davanın ise davaya konu yangının meydana geldiği esnada iş hanının bulunduğu semtte elektriklerin kesilmiş olması ve elektrik kesintisi ile yangın arasında somut illiyet bağının bulunmaması, dolayısıyla davacının zararının meydana gelmesinde davalının üzerine yüklenilebilecek her hangi bir kusurun bulunmaması sebebiyle bu davalı açısından açılan davanın da husumet yokluğu sebebiyle reddine; 16.000,00 TL"nin dava tarihi olan 13.05.2010 tarihinden itibaren uygulanacak reeskont ticari faizi ile birlikte davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve davalı Ankara İl Özel İdaresinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından davalı İl Özel İdarenin mülkiyetinde olan M.. Çarşı binasında davacının dükkan kiraladığı, çarşıda kiracı bulunan dava dışı İbrahim Karateke"nin dükkanında çalışan işçisi M.. B.. "ın elektriklerin kesilmesi nedeniyle çalıştırdığı küçük jeneratörden sızan benzinin alev alması sonucu yangının meydana geldiği, işhanında kiracı bulunan diğer esnafın dükkan önüne yanıcı madde koymaları sonucu yangının hızla büyüyerek bütün binanın yanmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır.
Yerel Mahkemece benimsenen 15.07.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, olayda dava dışı İbrahim Karateke ve yine dava dışı Metin Bostan"ın yangının çıkmasına sebebiyet verdikleri, yangının meydana gelmesinde M.. B.. "ın %20 , M.. B.. "ın işvereni İ.. K.."nin %10, işyeri yapı maliki İl Özel İdare Müdürlüğünün %20, davalı BEDAŞ"ın %20, Büyükşehir Belediye Başkanlığının %10, çarşı yönetiminin %20 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Müteselsil (dayanışmalı) sorumluluk kuralına göre, olayda kusurlu olanların her biri, zararın oluşmasına birleşen veya bağımsız hareket eden davranışları ile katkıda bulunduklarından, meydana gelen zararın tamamından müteselsil olarak sorumludurlar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 163. maddesi (818 Sayılı Borçlar Kanunun 142. maddesi) gereğince müteselsil sorumlulukta zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır. Dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir.
Davalı idarenin malik ve işletmeci olduğu taşınmazda, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ve yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatının bulunmaması nedeniyle genelde yanıcı maddelerin satıldığı dükkanların elektriklerin sık sık kesilmesi sırasında iç mekanda benzinle çalışan küçük jeneratör kullanılması ile 66-67 nolu dükkanda kiracı olan İ.. K.. "nin işçisi M.. B.."ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırmak istediği anda sızan benzinin alev alarak yanması sonucu oluşan zarardan 6098 sayılı TBK.nun 69.(818 sayılı BK.nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.
Ayrıca, 6098 sayılı TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre bina maliki ve yöneticisi olan davalı idarenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamından sorumlu olması gerekir.
Ancak, yangının meydana gelmesinde davacının da aralarında bulunduğu esnafın kusurlu olduğu anlaşıldığına göre davalı idarelerin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan esnafın kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerekir.
Bu durumda, mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak davacının da arasında bulunduğu esnafın kusur oranı belirlendikten sonra zarar bedelinin tamamından bu miktar indirim yapılmak suretiyle geri kalan miktara karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.