11. Hukuk Dairesi 2015/7967 E. , 2016/2340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2015
NUMARASI : 2014/346-2015/53
Taraflar arasında görülen davada ... ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2015 tarih ve 2014/346-2015/53 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 27.07.2012 tarihinde "...+ŞEKİL" ibareli 39.sınıftaki hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/66808 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde yayımlandığını, bunun üzerine davalının ... ibareli 39.sınıf hizmetleri içeren 23.03.2001/28269 sayılı markasına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazı inceleyen YİDK"nın 2014/M-8039 sayılı kararıyla itirazı ve müvekkili başvurusunu reddettiğini, kararın hukuka uygun bulunmadığını, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların bütünsel olarak analiz edildiklerinde görsel, sescil, biçimsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını, zira ortalama tüketicilerin bu markaların farklı olduğunu derhal ve hiç düşünmeden anlayabileceğini, davalı markalarındaki ... ibaresinin anonim bir sözcük olduğunu, müvekkilinin uzun yıllar öncesinde anılan işareti kullanmaya başladığını, sektörde bilindiğini ifade ederek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve davalı şirket vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, redde mesnet marka ile başvuru konusu işaretin aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, zira başvuru ile redde mesnet markanın başka bazı sözcükleri içermesi veya şekil farklılığı taşımasının ortalama tüketiciler tarafından her zaman algılanabilir olmadığı, her iki markanın aynı tür hizmetleri içerdikleri, 39.sınıftaki hizmetlerin alıcısı/yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici ve yararlanıcı kitlesinin özellikle marka ve başvuru konusu işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurlarının görsel, anlamsal ve sescil olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olması da göz önüne alındığında bu iki markayı ilişkilendirmesinin kaçınılmaz olduğu, bir kısım alıcıların/yararlanıcıların iki farklı marka karşısında bulunduğunu algılayabilse bile marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, bir markanın korunmasının kullanım şartına bağlı olmadığı, kaldı ki itiraza uğratılıp hükümden düşürülmeyen kanıt ve beyanlara göre davalı markasının da yoğun ve yaygın biçimde kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.