3. Hukuk Dairesi 2014/7727 E. , 2014/9226 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki nafakanın kaldırılması davasına dair .... Aile Mahkemesinden verilen 28.05.2013 günlü ve 2012/285 E.-2013/417 K.sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 12.02.2014 günlü ve 2013/17765 E.-2014/2065 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dilekçesinde; davalı ile 28.12.2009 tarihinde verilen karar ile boşandıklarını ve davalı lehine 400 TL yoksulluk nafakasına hükmolunduğunu, tek gelirinin emekli maaşı olup ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, davalının ise vefat eden babasından dolayı aylık almaya hak kazandığını ancak bu hakkını kullanmadığını belirterek; nafakanın kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde ise 50 TL ye indirilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalının ekonomik durumunun babasından dolayı aldığı maaş ile değiştiği gerekçesiyle nafakanın 150 TL ye indirilmesine dair verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizin 12.02.2014 günlü ve 2013/17765 E. 2014/2065 K. sayılı ilamı ile “...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9/2 maddesi gereğince nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğinden davada reddedilen nafaka kısmı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 4.fıkrasından ""davalı kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.320 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine"" cümlesinin çıkartılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA” karar verilmiş, davalı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair karar düzeltme itirazları yerinde değildir.
TMK. nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi icap eder.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 7.6.1998 gün, 1998/656;688 sayılı ilamında da; ":...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür ( eğitim ) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların" yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu"nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).
Somut olayda; tarafların 19.07.2011 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, akabinde davalının müracaatı üzerine SGK tarafından babasından dolayı yetim maaşı bağlandığı, buna göre davalının nafaka ve yetim maaşından ibaret olan toplamm gelirinin 720 TL olduğu, davanın açıldığı 30.12.2011 tarihine kadar davalının ekonomik ve sosyal durumunda başkaca bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre; aldığı 400 TL nafaka ile ülkemiz şartlarında geçinmesi mümkün olmayan davalının, yasal hakkı olan yetim maaşının bağlanması için talepte bulunması zorunluluk teşkil etmektedir. Kaldı ki, maaşın bağlanması ile elde ettği gelir toplamı asgari ücretin de altında olup, onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.
O halde, mahkemece; davalının aldığı yetim maaşının onu yoksulluktan kurtarmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen düzeltilerek onandığı anlaşılmakla; davalı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.02.2014 günlü ve 2013/17765 E. 2014/2065 K sayılı düzelterek onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde davacıya iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.