Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9401
Karar No: 2014/9228
Karar Tarihi: 09.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9401 Esas 2014/9228 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9401 E.  ,  2014/9228 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı .... Isı Yalıtımlı Çift Cam Ve Pvc Pencere Kapı Sistemleri Makine İmalatı İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. Lt. Şti ile davalı ... aralarındaki alacak davasına dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.05.2013 günlü ve 2012/464 E.- 2013/241 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 30.01.2014 günlü ve 2013/17160 E.- 2014/1338 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin, davalı ... ile imzaladığı 31.12.1996 tarihli sözleşme ile 2871 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazları satın aldığını, sözleşme gereği satış bedelinin % 20 si olan 908,20 TL nin peşin, geri kalan 3.632,80 TL nin ise 12 eşit taksitte davalıya ödendiğini, bu sırada müvekkilinin davalı tarafından talep edilen yönetim aidatı ve su kullanım bedellerini de ödediğini, ancak davalının sözleşme konusu taşınmazları 01.07.2009 tarihinde 3. kişiye tapuda devrettiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, satış bedeli olarak ödenilen toplam 4.541 TL nin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödeme tarihindeki alım gücünün tespiti ile şimdilik 5.500 TL nin ve ayrıca davalıya yönetim aidatı ve su kullanım bedeli olarak ödenilen toplam 4.500 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, esas yönünden ise davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine mevzuat gereğince yapılan arsa tahsisinin yönetim kurulu tarafından iptal edildiğini, bu süreçte müvekkili kurumu zarara uğratan davacının bedel iadesi talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; sözleşmenin ifasının taşınmazların 3. kişiye satışı ile imkansız hale geldiği, bu tarihten sonra davalıya yaptığı ödemeleri kesen davacının ifanın imkansız hale geldiğini satış tarihi veya kısa bir süre sonra öğrenmiş olduğu, davanın ise sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkının öğrenildiği tarihten itibaren yasal süre geçtikten sonra açıldığı gerekçe gösterilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hüküm; davacının temyiz talebi üzerine Dairemizin 30.01.2014 günlü ve 2013/17160 E. 2014/1338 K. sayılı ilamı ile “...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK md.706, BK md 213, Tapu kanunu md 26 ve Noterlik Kanunu md 60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda, taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haricen taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerde, 07.06.1939 tarih ve 1936/31 Esas 1939/47 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, Borçlar Kanunun 61 ve 66.maddelerindeki zaman aşımı uygulanmaz. Aynı kanunun 125.maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan BK 125.maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
    Taraflar arasında haricen aktolunan gayrimenkul satış sözleşmesinin 31.12.1996 Tarihli olduğu, davanın ise 07.12.2012"de açıldığı nazara alınarak; sonuç itibariyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, davacı tarafından temyiz olunan hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA” karar verilmiş, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazları yerinde değildir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösterebilmek amacı ile arsa tahsisi için davalı idare idareye başvurduğu, akabinde taraflarca akdedilen 31.12.1996 tarihli ve “Satış Vaadi ile Taksitli Arsa Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile 2871 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların bedeli mukabilinde davacıya satışının vaat edildiği, davacının sözleşme ile kararlaştırılan satış bedelini davalı idareye ödediği, ancak davacının sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalı idarenin yönetim kurulu tarafından 15.04.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 18 ve 23. maddeleri ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 108, 110 ve 111 hükümleri uyarınca yapılan arsa tahsisisin iptal edildiği ve taşınmazların 01.07.2009 tarihinde 3. kişiye tahsis edilerek tapu devrinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Esasen, taraflar arasında bu hususlarda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının ödediği satış bedelini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapulu taşınmazlarının satışına ve satış vaadine ilişkin sözleşmeler resmi biçimde (TMK md.706, BK md 213, Tapu Kanunu md 26 ve Noterlik Kanunu md 60) yapılmadığı takdirde hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye göre, taraflar verdiklerini birbirlerine iade ile yükümlüdürler.
    Somut olayda; taraflarca imzalanan 31.12.1996 tarihli sözleşme resmi biçimde yapılmadığından geçersiz olup, davacı, geçersiz sözleşmeye dayanarak ödediği bedelin tahsilini istemektedir. Bu durumda, 7.6.1939 günlü ve 1936/31 esas 1939/47 karar sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, BK. nun 66. (TBK. nun 82.) maddesindeki zamanaşımı süresi uygulanmaz. Aynı kanunun 125. (TBK. nun 146.) maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı ise, ferağdan cayma ve imtina (ifanın imkansız hale gelme) tarihidir.
    O halde, mahkemece; taşınmaz satış vaadi için taraflarca imzalanmış olan sözleşmenin geçersiz olduğu gözetilerek, ifanın imkansız hale geldiği, davalı idarenin yönetim kurulunca arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın verildiği tarihin tespit edilmesi ve bu tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinin belirlenmesi suretiyle davalı tarafın zamanaşımı def"inin incelenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen gerekçe değiştirilerek onandığı anlaşılmakla; davacı tarafın bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.01.2014 günlü ve 2013/17160 E. 2014/1338 K sayılı gerekçe değiştirerek onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde davacıya iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi