Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/31333
Karar No: 2020/7306
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/31333 Esas 2020/7306 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/31333 E.  ,  2020/7306 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekili ile davalı şirket arasında 12/09/2011 tarihinde belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca davalıya ait işyerinde sorumlu müdür olarak görev yaptığını, sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğunu, maaşının ise net 1.750,00 TL olarak belirlendiğini, sadece Nisan 2012 ve Mayıs 2012 aylarında peyderpey 3.500,00 TL ücret ödendiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu"na müvekkilinin maaşının asgari ücret üzerinden bildirildiğini, bu nedenle ödenmeyen 17.500,00 TL ücret alacaklarının tahsilini talep ettiklerini, hizmet sözleşmesinde çalışma günlerinin hafta içi saat 08:00-17:00 saatleri arasında belirlendiğini ancak maden sahasının Yahyalı merkeze 65 km mesafede bulunması nedeniyle müvekkilinin maden sahasında ikamet ettiğini ve belirlenen çalışma saatleri dışında geç saatlere kadar ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, müvekkiline belirlenen 10 aylık net 1.750,00 TL maaşının ödenmediği gibi fazla çalışmalarının karşılığı olan ücretlerinde ödenmediğini, davalı işyerinde çalışan müvekkili ve diğer personellerle ilgili ücret bordrosu düzenlenmediğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 17.500,00 TL ücret alacağı, 1,000,00 TL fazla çalışma cüreti, 500 TL genel tatil ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı işçinin üst düzey yönetici olup olmadığı ve davacı işçinin fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz.
    Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici var ise işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlemesi söz konusu olmayacağından, kanunda öngörülen çalışma saatlerini aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar.
    Bu bakımdan yönetici olarak çalışan işçiye başkaca bir amir,şirketin yöneticisi,yönetim kurulu üyesi vb. tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediği belirlenmelidir.
    Somut olayda; davacı maden sahasında ikamet ettiğini ve belirlenen çalışma saatleri dışında geç saatlere kadar ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının ödenmesini talep etmiş olup, mahkemece bilirkişi raporunda davacının üst düzey yönetici olduğu bu nedenle fazla çalışma alacağının bulunmadığı belirlenmesine rağmen resen hesap yapılarak davacıya da yaptığı hesaba göre davasını ıslah etmek üzere süre verilerek, davacının fazla çalışma alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Ancak taraflar arasında imzalanmış sorumlu müdür başlıklı sözleşmenin 2. maddesinde, davacının görev tanımı belirlenmiş olup sözleşmeye göre davacının işyerindeki sevk ve organizyonu sağladığı, dinlenen tanık beyanlarına göre de davacının şantiye şefi olduğu, bulunduğu şantiyede üst düzey yönetici olduğu, davacının mesai saatlerini, çalışma düzenini kendisinin belirlediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının fazla çalışma alacaklarının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    3- Taraflar arasında davacının hafta tatili alacağı yönünden usulüne uygun dava açıp açmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesine göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural, sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Aynı Yasanın 176 ve devamı maddelerinde ise ıslah müessesi düzenlenmiş olup, ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaların biridir. (HUMK. m.83; Prof.Dr...., Hukuk Muhakemeleri Usulü,, ... 2001, s.3965)Kural olarak; dava açıldıktan sonra sebebinde, konusunda, delillerde ve diğer hususlarda usulüne ilişkin işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi mümkün olduğu gibi davanın konusunda da ıslah mümkündür.
    Ne var ki; ıslahla kastedilen dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.( HGK"nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 esas- 2011/453 karar sayılı ilamı)
    Bu durumda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de yeni dava konusu, önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Dolayısıyla ıslahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
    Somut olayda, davacı maden sahasında ikamet ettiğini ve belirlenen çalışma saatleri dışında geç saatlere kadar ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının ödenmesini talep etmiş olup, mahkemece resen hesap yapılarak davacıya da yapılan hesaba göre davasını ıslah etmek üzere süre verilerek, davacının usulüne uygun açmış olduğu hafta tatiline ilişkin bir davası olmadığı halde, davacının hafta tatili alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak hafta tatili alacağına yönelik dava, ıslah dilekçesi ile talep edildiği için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, 119 vd. maddelerinde düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usuli şartları taşımamaktadır. Bu sebeple, hafta tatili alacağı yönünden usulüne uygun açılmış dava bulunmadığı halde mahkemece esas yönden kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi