MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
ŞİKAYETÇİ : ...
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince verilen hüküm temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Ceza muhakemesinin amacının hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olması ve temyiz kanun yolundaki hukuki denetimin maddi gerçeğin tespitinde muhakeme ve mantık kurallarına, bilimsel gerçeklik ve bulgulara uyulup uyulmadığını da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nun 331. maddesine aykırılık suçunun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nun 347. maddesine göre fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmayan şikayet hakkının düşeceği, İİK’nun On altıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle;
CMK"nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi,
Somut uyuşmazlıkta; şikayete dayanak olan.... İcra Müdürlüğünün 2014/3754 Esas sayılı icra takip dosyasında sanığa tebliğ edilen ödeme emrine süresinde itiraz edilerek 25/02/2014 tarihinde itirazın iptalinin talep edildiği, söz konusu talebe dair ..... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 18/03/2015 tarih, 2014/200 Esas, 2015/279 Karar sayılı kararının 25/02/2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine takibin kesinleştiği, takip kesinleşmeden 19/09/2014 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın "düşmesine" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hukuka aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5271 sayılı CMK’nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK’nun 73/1. maddesinin yollamasıyla 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE, 28/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.