Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5779
Karar No: 2016/1954

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5779 Esas 2016/1954 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5779 E.  ,  2016/1954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro çalışmaları sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 ada 1 parsel sayılı taşınmaz,10230,30 m² yüzölçümü ve arsa vasfıyla, 08.09.1987 tarih 27 numaralı tapu kaydına dayanarak ... adına tespit edilmiş, 18.05.2012 - 18.06.2012 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır.
    Davacı ..., 15.06.2012 tarihli dava dilekçesi ile; kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, taşınmaza çok uzun süreden beri malik iradesi ile bağ, tarla olarak, yonca ekerek kavak ve fidan ağaçları yetiştirerek kullandığını, davalı adına yapılan tespitin iptal edilerek, taşınmazın kendi adına tespit ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 107 ada 1 nolu parsel sayılı, ... adına arsa vasfıyla kayıtlı 10.230 m²"lik taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, dava konusu yerin tarla vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve dahili davalı ... Yönetimi tarafından taşınmazın orman vasfında olması gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de; yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Dava konusu taşınmazın kadastro tespitine esas tutulan 08.09.1987 tarih 27 numaralı tapu kaydının ... adına idari yoldan oluşturulduğu anlaşılmış, tapu kaydının dayanak krokisi ve o tarihte idare tarafından yapılan keşif tutunağı dosya içerisinde bulunduğu halde, dayanak tapu kaydı ve oluşumuna esas belgeler keşifte uygulanmadan, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı denetlenmeden hüküm kurulmuştur. Ayrıca, mahkemece yapılan keşif sonucunda orman bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın 1970 tarihli memleket haritasında kısmen orman alanında kısmen orman sayılmayan alanda kaldığı, hava fotoğrafında ise taşınmazın açıklık alanda kaldığı, bu sebeple orman sayılmayan yer olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, dava konusu taşınmazın hava fotoğrafı üzerindeki konumu gösterilmediğinden bilirkişi raporu denetlenememiştir.
    O halde, mahkemece kadastro tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve dayanağı hava fotoğrafı ile keşif sırasında uygulanan 1969 yılı hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtildikten sonra, daha önce keşfe katılmamış fen, orman ve ziraat bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) (hem en eski hem de tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bozma ilâmı öncesi alınan raporda taşınmazın memleket haritasında kısmen orman alanında gözükmesine rağmen, hava fotoğrafında açıklık orman sayılmayan yer olduğu belirtildiğinden memleket haritasında görünen yeşilliğin neden kaynaklandığını açıklamaları istenmeli, hava fotoğraflarında görünen ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı konusunda açıklamalı rapor alınmalıdır.
    Böylesine yapılan bir araştırma sonucu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu sonucuna varılırsa, kadastro tespitine esas dayanak tapu kaydı 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince yerine uygulanmalı, sınırlar zeminde mahalli bilirkişi yardımıyla tek tek bulunarak, fen bilirkişi krokisi üzerine yazılarak, keşfi izleme olanağı sağlanmalı, dayanak tapunun oluşuna esas belgeler içerisinde yer alan keşif tutanağında imzası bulunan kişilerin yaşayıp yaşamadığı araştırılarak hayatta olanlar varsa bu kişiler dinlenmeli, dayanak tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde; dayanak tapu kaydının oluştuğu 1987 yılından öncesine, uymadığının belirlenmesi halinde ise, kadastro tespitinin yapıldığı 2012 yılından geriye doğru zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dayanak tapu kaydının taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde 1987 yılına, uymadığı belirlendiği takdirde tesbit tarihine (2012) kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi ve ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi