3. Hukuk Dairesi 2014/2266 E. , 2014/9364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2013
NUMARASI : 2013/374-2013/943
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğunu, reşit olduğu 04.04.2007 tarihine kadar davalı olan babası tarafından davacıya aylık 200,00 TL iştirak nafakası ödendiği, davacının öğrenci olduğunu, annesinin ev hanımı olduğunu, ihtiyaçlarını karşılayamadığını ileri sürerek, davacı lehine aylık 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, emekli işçi olduğunu, talep edilen miktarın yüksek olduğunu ve bu miktarı ödeyecek maddi gücünün bulunmadığını, eski eşi Zekiye ve özürlü olan çocuğu Adem için de nafaka ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı M.. E.. için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 328/2. maddesinde; “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Aynı kanunun 364.maddesinde ise; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” denilmektedir.
Somut olayda; davacının davalının kızı olduğu, Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenci olduğu, annesi ve özürlü kardeşi ile birlikte yaşadığı, annesinin ev hanımı olduğu; davalının emekli işçi olduğu, aylık 850,00 TL emekli maaşı bulunduğu, şeker hastalığı nedeniyle sağ bacağının kesik olduğu, tek odalı bir dükkanda tek başına yaşadığı, eski eşi Müzeyyen"e aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, Müzeyyen"in velayeti altına alınan ve özürlü olan müşterek çocuk Adem için de aylık 200,00 TL nafaka ödediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, davacının üniversite öğrencisi olması nedeniyle burs alıp almadığının araştırılmadığı, yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, mevcut dosya kapsamına göre davacı lehine davalı aleyhine hükmedilen nafaka miktarının, davalının gelir durumu ile eski eşi ve oğlu Adem"e ödediği nafaka miktarı dikkate alındığında yüksek olduğu anlaşılmıştır.
O halde mahkemece; tarafların ve davacının annesinin sosyal ve ekonomik durumları ile davacının burs alıp almadığı, alıyor ise miktarı ayrıntılı bir şekilde tespit edilerek, davacının ihtiyaçlarına, davalının eski eşi ve oğlu Adem"e ödemiş olduğu nafaka miktarı da dikkate alınarak, TMK"nun 4.maddesi gereğince hakkaniye uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu, davalının gelir durumu ile orantısız, davalıyı ödeme güçlüğüne düşürecek nitelikte nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, talep yardım nafakası olmasına rağmen, mahkemece tedbir nafakasına hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.