20. Hukuk Dairesi 2015/3294 E. , 2016/1958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan, 1905,05 m2 yüzölçümlü 101 ada 82 parsel arsa vasfıyla, 5068,50 m2 yüzölçümlü 101 ada 85 parsel, 15050,75 m2 yüzölçümlü 101 ada 256 parsel, 13370,26 m2 yüzölçümlü 101 ada 258 parsel, 6150,87 m2 yüzölçümlü 101 ada 259 parsel, 18052,24 m2 yüzölçümlü 101 ada 306 parsel, 10167,03 m2 yüzölçümlü 101 ada 422 parsel sayılı taşınmazlar ise tarla vasfıyla davalılar adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit edilmiş, 21.11.2005 - 21.12.2005 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır.
Davacı ...; 19/12/2005 hâkim havale tarihli dilekçesi ile ... ilçesi ... köyü 101 ada 82, 85, 256, 258, 259, 306 ve 422 parsel numaralı taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, kendisinin başka köyde ikamet ettiğini, ... köyü kadastro çalışmaları sırasında davalı ..."in yanına giderek köyde kadastro çalışmalarının olduğunu kendisinin de imzasının bulunması gerektiğini söylediğini ve elinde bulunan kağıdı imzalattırdığını, kendisinin okur yazarlığının bulunmadığından dolayı kağıtta yazılı olanları okuyamadığını dolayısıyla ne için imza attığını bilmediğini, daha sonradan öğrendiği kadarıyla; ... ilçesi ... köyünde bulunan ve annesi ..."ten kendisine intikal eden yerleri davalı ..."in imzalattırdığı senet ile kendi adına yazdırdığını, davalı adına yapılan tespitin doğru olmadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile miras hisseleri oranında kendisi ve diğer mirasçılar adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dosya davacısı ...; 101 ada 306 ve 422 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün olamayacağı fiili durumlarının da orman olduğunu, belirterek davalılar adına yapılan kadastro tespitinin iptalini, taşınmazların orman vasfı ile ... adına tescilini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu; davacının davasının reddine; ...nin davasının kısmen kabul kısmen reddine; ... köyü 101 ada 82, 85, 256, 258 ve 259 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 101 ada 306 parsel nolu taşınmazın 14/08/2011 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A1) ile işaretli 2371,13 m2"lik ve (A2) ile işaretli 261,43 m2"lik kısımlarının orman vasfıyla ... adına, geriye kalan (B) harfi ile işaretli 15419,68 m2"lik kısmının tespit gibi tesciline, 101 ada 422 parsel nolu taşınmazın 14/08/2011 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile işaretli 3027,20 m2"lik kısmının orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan (B) harfi ile işaretli 7139,83 m2"lik kısmının tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... tarafından,101 ada 306 ve 422 sayılı parsellerin (B) kısımlarına yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince yapılmış, ... tarafından dava edilen 101 ada 306 ve 422 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kesinleşmemiştir
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, temyize konu çekişmeli taşınmazların kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmış olup, her ne kadar yapılan keşifte ziraat bilirkişi olduğu halde dosya içerisinde ziraat bilirkişi raporu yok ise de; davacının ... olduğu, taşınmazın eylemli durumunun mahkeme gözlemi ve orman bilirkişi raporuna göre orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.