Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2178
Karar No: 2014/9375
Karar Tarihi: 11.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2178 Esas 2014/9375 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2178 E.  ,  2014/9375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) 2. ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/10/2013
    NUMARASI : 2012/304-2013/485

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, tarafların 01.10.2004 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin evlendikten sonra lösemi teşhisi ile tedavi görmeye başladığını, tedavi için sık sık Konya"ya gidip geldiğini, davalının en son davacı ile birlikte hastaneye geldiğini, hastane çıkışında davacıyı terk ettiğini ve o günden sonra davacıyı hiç arayıp sormadığını, ziynet ve ev eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek, dava dilekçesi ekinde sunduğu tarihsiz eşya senedindeki eşyalar ile 5 adet adana burması bileziğin, 3 adet yüzüğün, 1 adet saatin ve 1 adet küpenin aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam 17.280,00 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ev eşyalarının bir kısmının müvekkilinde olduğunu, bir kısmının ise davacı tarafından ziynet eşyalarıyla birlikte götürüldüğünü ve davalıda olmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı kadının dava konusu ziynet eşyalarının davalının evinde kaldığını dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu Eşya Senedi başlıklı belgedeki; 1 adet Beko marka buzdolabı 900,00 TL, 1 adet Siemens marka çamaşır makinası 600,00 TL, 1 adet Siemens marka elektrik süpürgesi 150,00 TL, 1 adet elektrikli fırınlı ocak 400,00 TL, 1 adet fritöz 30,00 TL, 1 adet yün halı 200,00 TL, 1 adet makina halısı100,00 TL, 2 adet yolluk 75,00 TL, 3 adet yün yatak ve yorgan 500,00 TL, 2 adet battaniye 40,00 TL, 10 adet yün yastık 100,00 TL, 1 adet gardrop
    250,00 TL, 8 adet sandalye 200,00 TL, 1 adet masa 150,00 TL, 1 adet mutfak robotu 150,00 TL, 1 adet kilim 40,00 TL, 6 adet mutfak sandalyesi 120,00 TL, 1 adet mutfak masası 125,00 TL"den ibaret ve toplam 4.130,00 TL değerindeki eşyaların mevcut ise aynen, mevcut olmaması halinde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu Eşya Senedi başlıklı belgedeki; 12, 13 ve 14 no.lu bentlerde yazılı kanepe, oturma grubu ve vitrinden ibaret eşyalar ile ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
    Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.
    Somut olayda, tarafların evli oldukları, davacının davalı ile birlikte lösemi tedavisi için Konya"ya hastaneye gittiği, hastane çıkışında, davalının davacıyı terkettiği ve bir daha arayıp sormadığı, davacının da müşterek konuta davalı ile ayrıldıktan sonra hiç gitmediği anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı Derya Şahin, davacının teyzesi olduğunu, teyzesinin davalı eşi ile birlikte lösemi tedavisi için Konya"ya geldiklerini, hastane çıkışında davalının akrabasına gideceğini söyleyerek yanlarından ayrıldığını, davacı teyzesi ile birlikte kendi evine gittiklerini, davacının davalıya telefon ettiğini ancak davalının telefonu açmadığını, davalının daha sonra yeniden evlenmek istediğini duyduğunu, dava konusu edilen eşyaların hepsinin tarafların müşterek evinde kaldığını, davacının tedaviye geldiğinde üzerinde hiç altın olmadığını, sadece parmağında yüzüğü olduğunu beyan etmiştir.
    Davacının tedavi için hastaneye giderken ziynet eşyalarını yanında götürmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, davalının savunmasında ileri sürdüğü bu iddiayı kanıtlaması gerekir.
    Dosya kapsamından davacının iddiasını tanık beyanı ile ispat ettiği, davalının savunmasında ileri sürdüğü hususları ispatlayamadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, taraf delilleri değerlendirilip, davacıya ait olup da davalıda kaldığı iddia edilen ziynet eşyalarının tespiti yapılarak, tespit edilen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise nakten belirlenecek olan bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi