Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16218
Karar No: 2018/23654
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/16218 Esas 2018/23654 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/16218 E.  ,  2018/23654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekilince temyiz edilmesi ve ayrıca davalılar vekilince duruşma talep edilmesi üzerine; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık çalışma süresi noktasındadır.
    Somut olayda, Mahkemece davacının 01/06/1995-30/06/2009 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ise, çalışma süresinin belirlenmesi noktasında yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir.
    Karar gerekçesinin ilgili paragrafında “Davalılar vekilince davacının çalışma süresine cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş, daha sonra cevap dilekçesinin ıslahına ilişkin dilekçede davacının, 01/06/1995-30/06/2009 tarihleri arasında müvekkili ..."a ait işyerinde çalıştığı, başka bir çalışmasının bulunmadığı savunulmuştur.” şeklinde ifadeye yer verildiği görülmektedir. Davalılar vekili, davaya cevap dilekçesinde, davacının çalışma süresi hakkında bir savunmaya yer vermemiş ise de; davaya cevap dilekçesini ıslah ederek, davacının 01/06/1995-30/09/1997 tarihleri arasında müvekkili ..."a ait işyerinde çalıştığını, başka bir çalışmasının bulunmadığını savunmuştur. Dolayısıyla, karar gerekçesinin ilgili paragrafında yer verilen “...01/06/1995-30/06/2009 tarihleri arasında müvekkili ..."a ait işyerinde çalıştığı, başka bir çalışmasının bulunmadığı savunulmuştur.” şeklindeki cümlenin dosya içeriğine uygun olmadığı görülmektedir.
    Diğer taraftan, Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının üzerinde durulmadığı anlaşılmaktadır. Kabule konu çalışma süresinin bir kısmında, dava dışı şahıs ve tüzel kişiler adına kayıtlı işyerlerinden kuruma bildirilmiş sürelerin bulunduğu görülmekte olup, davalılar ile dava dışı şahıs ve tüzel kişiler arasında bağlantı bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve değerlendirilmemiştir. Ayrıca tescilli “...” numaralı işyerinin hangi işveren adına kayıtlı olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan sorulmamıştır.
    Dinlenen davacı tanıklarının beyanları ise denetlenmemiştir. Şöyle ki; davacı tanığı ..., işyerine bir dönem ortaklık yaptığını ifade etmiş olup, söz konusu ortaklığın bir belgeye dayanıp dayanmadığı tanıktan sorulmamış ve neticeye göre beyanının doğruluğu araştırılmamıştır. Davacı tanığı ... ise, işyerine komşu (alt sokakta) evde ikamet etmesi sebebiyle çalışmaya tanık olduğunu beyan etmiş olup, bu tanığın uyuşmazlığa konu sürede ikamet ettiği adres bilgisi araştırılmamıştır.
    Anılan sebeplerle, davalılar ile dava dışı kayıtlı işverenler arasında bağlantı bulunup bulunmadığı araştırılmalı; “...” numaralı işyerinin hangi işveren adına kayıtlı olduğu kurumdan sorulmalı; tanıkların beyanları ise denetlemeye tabi tutulmalı, gerekirse tanıklar yeniden dinlenilmeli ve araştırma neticeleri ile birlikte tüm dosya kapsamı değerlendirilerek çalışma süresi belirlenmelidir.
    Eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi