17. Hukuk Dairesi 2015/12483 E. , 2018/6350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 01.12.2011 günü sürücü ... yönetimindeki diğer davalı ..."e ait ... plakalı otomobil ile seyir halindeyken yaya olarak karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkiline çarpması neticesinde meydana gelen kazada, kaza tespit tutanağına göre müvekkili ..."ın asli kusurlu, sürücü ..."nin tali kusurlu bulunduğunu, kaza tespit tutanağının yalnızca davalıların ifadesi doğrultusunda hazırlandığını, davalı ... sigorta A.Ş"nin müvekkiline çarpan kusurlu aracın trafik sigortası olduğunu, müvekkilinin sakat kaldığını ve çalışamaz duruma geldiğini, trafik kazasında yaralanıp beden gücü kaybına uğrayan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00"er TL"den toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın (davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla), ayrıca sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden başlatılan faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... sigorta A.Ş vekili, davanın haksız ve hukuka aykırı olup kabul edilmeyeceğini, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, dolayısıyla ortada mevcut bir muaccel alacak bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebi ile davanın reddi gerektiğini, davacı ...
"ın olayda asli kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili, kazanın tamamen davacının dikkatsiz ve tedbirsiz olarak karayoluna çıkması neticesinde meydana geldiğini, müvekkiline atfedilen tali kusuru kabul etmediklerini, yapılacak keşif sonucu bu durumun ortaya çıkacağını, asıl sorumlunun davacı olduğunu diğer sorumlunun da onu köprü civarında kontrolsüz bir şekilde minibüs durağı olmayan bir noktada indiren minibüs sürücüsünün olduğunu, davacının olaydan sonra Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası şirketlerinden maddi giderlerini tahsil ettiklerini öğrendiklerini, ödeme yapılmış olması halinde davacının maddi tazminata yönelik taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunun ortaya çıkacağını, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 20.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu ile belirlenen 25.470,02 TL maddi tazminat miktarına göre davanın kabulü ile dava dilekçesindeki diğer yasal sonuçlara göre (faiz, masraf, vekalet cüreti) karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Maddi tazminat yönünden 25.470,02 TL"nin haksız fiil tarihi olan 01.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz iile birlikte) tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden 9.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 01.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Maddi tazminat yönünden, hükme esas alınan 31/12/2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda, 01/08/2038 tarihine kadar aktif dönem hesabı yapılmış, hesaplamada asgari geçim indirimi 3 çocuk üzerinden hesaplanarak uygulanmış olup, davacının çocuklarından Hikmet Turan"ın 01/11/1996 doğumlu olduğu ve reşit olduğu tarih dikkate alınarak buna göre asgari geçim indiriminin uygulanması gerekirken, bu husus gözetilmeden 3 çocuk üzerinden asgari geçim indirimi uygulayarak davacılar yararına fazla destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."ye geri verilmesine 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.