Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2028
Karar No: 2014/9504
Karar Tarihi: 12.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2028 Esas 2014/9504 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2028 E.  ,  2014/9504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 29. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/04/2013
    NUMARASI : 2011/293-2013/77

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili şirketin, istasyonda akaryakıt bayilik faaliyetini yürütmek isteyen davalı ile 25.07.2006 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesini imzaladığını, bayilik sözleşmesine istinaden 15 yıl süre ile taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine intifa hakkı tesis edildiğini, müvekkilinin bayilik ve intifa sözleşmesinin devam edeceği inancı ile istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri ayrılmaz parça niteliğindeki inşaat giderlerinin müvekkili şirketçe karşılandığını, ancak davalının sözleşmeyi öngörülen süreden daha önce sonlanması nedeniyle davalının müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; dikey anlaşmanın yapılan bu ödeme kalemlerinden geçersiz kalan bakiye süreye isabet eden kısmının güncellenmiş değeri olan 53.020,83 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. davalıya
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; sadece ariyet olarak 3 adet pompa verildiğini, bedeli talep edilen kalıcı nitelikteki iyileştirmelerin yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bayi tarafından petrol istasyonu olarak kullanılmakta olan taşınmaz üzerine davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin gereği olarak sözleşme süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu durumlarda bu yöndeki talebin kabul edilemeyeceği gerkeçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    HGK. nun 06.02.2008 günlü ve 2008/3-40 E. 2008/102 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; sebepsiz zenginleşmede davacının geri alma hakkının, buna karşın davalının geri verme borcunun doğması, bunların malvarlıklarının birbirinin zararına ve yararına olmak üzere karşılıklı yoksullaşma ve zenginleşmelerine bağlıdır ve bunun doğal sonucu olarak da, kural olarak, bu geri alma hak ve borcunun doğum anı, sebepsiz yoksullaşma ve zenginleşme olgularının gerçekleştikleri andır. O halde geri isteme hakkının kapsamı da kural olarak, anılan hak ve borcun doğdukları tarihten daha önce belirlenemez. Zira, geri alma, bu yoksullaşma ve zenginleşmenin sonucudur ve bu olgular gerçekleşmeksizin geri alma söz konusu değildir.
    Şu durumda; sebepsiz zenginleşmede geri verme borcu, zenginleşmenin geçersiz bir nedene dayanması durumunda hemen; geleceğe yönelik bir neden bulunuyorsa onun oluşmadığı an; var olan bir neden bulunuyorsa da onun ortadan kalktığı zaman doğmuş olur. Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir.
    Buna göre; sebepsiz zenginleşen davalının, bu zenginleşmeyi geri verme borcu, tarafların karşılıklı olarak getirdiği olanaklardan yararlandığı sözleşmenin sona erdiği an meydana gelecektir.
    Taraflar arasındaki anlaşmanın öngörüldüğü tarihten önce sonlanması nedeniyle, davacı tarafından yapılmış ve davalı yan uhdesine geçmiş sabit yatırımların anlaşmanın geçersiz kalan süresine ilişkin kısmına isabet eden tutarının sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalı yandan tahsilinin istenebileceği, iddiaların ispatı halinde davalı tarafın davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği kuşkusuzdur.
    Somut olayda davacı taraf, bayilik ilişkisinin sözleşme süresince devam edeceği düşüncesiyle yapılan ve sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine rağmen davalı tarafça kullanılmaya devam edilen sabit yatırım bedelinden, sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsilini istemiştir. Bu istem yönünden, mahkemece mahallinde keşif yapılmadan bilirkişiden rapor alınmış, davacı tarafça yapıldığı bildirilen sabit tesislerin, davalı tarafça kulanılan tesisler içerisinde yer alıp almadığı da incelenmemiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile, taşınmaz üzerinde yapıldığı bildirilen sabit yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sözleşmenin feshinden sonra da davalı tarafın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, bir başka deyişle anılan sabit yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi