Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/30334
Karar No: 2020/7333
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30334 Esas 2020/7333 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/30334 E.  ,  2020/7333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar ... ... ile ... İnş. Hizm. Taah. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili davacının, davalıya ait işyerinde 2004 yılından itibaren hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde aralıksız olarak çalıştığını, 30.01.2015 tarihinde iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... ... vekili; davalı İdarenin işveren olmadığını, şirket işçisinin hak kazandığı tazminat ve alacaklarından sorumlu olmadıklarını, husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...Ş. vekili ise davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını ihale süre bitiminde iş sözleşmesinin 31.12.2013 tarihinde sona erdiğini savunarak taleplerden davalı belediyenin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalılar ... ... ile ... İnşaat Hizmetleri ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    İş yeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İş yeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, iş yerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı Kanunun üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
    4857 sayılı Kanun"un 120. maddesi hükmüne göre, mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, iş yeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi iş yeri veya iş yerlerindeki hizmet sözleşmeleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, iş yerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
    4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde yazılı olan “hukukî işleme dayalı” ifadesi geniş şekilde değerlendirilmeli, yazılı, sözlü ve hatta zımnî bir anlaşmada yeterli görülmelidir.
    İş yeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde iş yeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
    Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda iş yeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İş yeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı iş yeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
    Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı davalı ... ... ile hizmet alımı yapılan şirketler nezdinde çalıştığı için davalı ...Ş."ye karşı dava açılmıştır. Yargılama sırasında dosyaya gelen Sosyal Güvenlik Kayıtlarından davacının son çalıştığı alt işveren şirketin ... İnşaat Hizmetleri ... Ltd. Şti. olduğunun anlaşılması üzerine bu davalıya karşı ... 1. İş Mahkemesi 2016/ 24 Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonunda aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesi ile mahkemece birleştirme kararı verilmiştir.
    Davacının davalı ... ... Mezarlıklar şube Müdürlüğü işyerinde hizmet alım sözleşmesi ile 01.01.2013- 31.12.2013 tarihleri arasında davalı ..."de ve 01.01.2014- 31.01.2015 tarihleri arasında ise ... İnşaat Hizmetleri ... Ltd. Şti."nde çalıştığı, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının asıl işveren davalı şirketlerin alt işverenler bulunması sebebiyle bu şirketlere de husumet yönelttiği ancak mahkeme tarafından davalı ... yönünden husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre davacının iş sözleşmesinin 31.01.2015 tarihinde emeklilik nedeniyle feshedilmiş olduğu sabit olup, davalı ... ... ve davalı ... İnşaat Hizmetleri ... Ltd. Şti. Yönünden asıl işveren ve son alt işveren sıfatı ile alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına dair mahkeme kabulü isabetli ise de davacının davalı ... nezdinde son olarak 31.12.2013 tarihinde çalışmış olduğu, 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmadığı, 01.04.2015 dava tarihi itibariyle de 10 yıllık sürenin de geçmemesi nedeniyle devreden alt işveren olarak .... kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücretle sınırlı olarak kıdem tazminatından sorumlu tutulması gerekirken husumet yokluğu sebebi ile reddine ilişkin karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.06.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi