3. Hukuk Dairesi 2014/5635 E. , 2014/9584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 3.AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2012
NUMARASI : 2010/645-2012/1138
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı S.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davaya konu dairenin 1/3 hissesinin davacı tarafından nişan hediyesi olarak bedelsiz davalıya devredildiğini, ancak nişanın bozulduğunu, nişanın bozulması nedeniyle dairenin 1/3 hissesinin davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ecrimisil davasında ise; davalı S.. A.."ün davaya konu daireyi haksız olarak işgal ettiği gerekçesiyle 38.000 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsili dava ve talep edilmiştir
Davalı Türkiye Halkbank A.Ş. vekili cevabında; davalı bankanın taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmadığını, devir işleminin tarafının davacı ile S.. A.. olduğunu, devir işleminin tarafı olmayan banka aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı S.. A.. vekili cevabında; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini ayrıca davacı ile davalı arasında nişan akdinin gerçekleşmediğini, davaya konu dairenin de davalıya bedelsiz olarak deviredildiği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, birleşen ecrimisil davası yönünden görevsizlik kararı verilerek, daha önce Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı oluşturulduğundan kesinleşmeden sonra dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine,
Davalı Halkbankası A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine,
Davalı S.. A.. aleyhine açılan davanın kabulü ile, Halkalı Toplukonut İdaresi 3. Etap A15 Blok 38 nolu taşınmazda bulunan davalının 1/3 hissenin davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı S.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada, davaya konu dairenin davalı adına olan 1/3 hissesinin iptali talep edilmiştir. Harca esas değer olarak ise, 10.803,33 TL gösterilmiş ve dava bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır. Oysa, birleşen ecrimisil dosyasında yapılan keşifte alınan bilirkişi raporunda 16.3.2008 tarihi itibariyle dairenin değeri 220.000 TL olarak gösterilmiş olmakla ,yargılama sırasında harç tamamlanmadığı gibi, hükümde de karar ve ilam harcının 10.803,33 TL üzerinden belirlendiği görülmektedir.
Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. Harca tabi davalarda, her dava açılırken davadan bir başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28.md).
Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu"nun 30 ve 33.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HUMK"nun 409.maddesi (6100 sayılı Yasanın 150.maddesi) uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
492 sayılı Harçlar Kanununun "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32.maddesinde ise, "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin, yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.