MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 09.07.2010 tarihli dilekçe ile; tapu kaydına dayanarak ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman niteliğini kaybetmiş tarım arazisi olduğu halde, orman kadastro komisyonunca orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, süresinde yapılan başvuru üzerine dava dosyası görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca tapu kaydına dayalı 10 yıl içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 13.02.2008 tarihinde ilân edilerek eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, 13.02.2008 tarihinde ilan edilerek eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen orman sınırları içinde kaldığı, 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasına konu edilmediği anlaşıldığına, halen tahdit içinde olan yerin, hangi nedenle olursa olsun nitelik kaybı sebebiyle orman sınırları dışına çıkartılması isteğiyle ...ni zorlayıcı nitelikte davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı gözetilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23.02.2016 günü oy birliği ile karar verildi.