11. Hukuk Dairesi 2016/1139 E. , 2016/2514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.02.2013 gün ve 2012/1-2013/65 sayılı kararı bozan Daire’nin 12.09.2014 gün ve 2013/9757-2014/13666 sayılı kararı aleyhinde davalı Banka vekili ile davalı idare vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..... tarafından .... Bölge Komutanlığı.... adına düzenlenmiş çeklerin ....’den ciro yoluyla alındığını, ancak çeklerin süresi içerisinde davalı bankaya ibraz edilmesine karşın bedelinin ödenmediğini, davalı bankanın tüzel kişiliği haiz olmayan askeri gazino adına çek karnesi vermesinin kusurlu bir davranış olduğunu, davalı ..."nın adam çalıştıran sıfatı ile sorumluluğunun bulunduğunu ayrıca çeki tanzim eden....."ün de çek sebebiyle sorumlu olduğunu ileri sürerek, toplam çek bedeli olan 84500 TL"nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddine istemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 12.09.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davalı Banka vekili ile davalı İdare vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dava, yetkisi olmadığı halde davaya konu çekleri imzalayan diğer davalı ..."ün, ..."na bağlı Jandarma Bölge Komutanlığı"nın personeli olduğu ve çalıştırdığı kişilerin iş ve eylemlerinden dolayı kusursuz olarak sorumlu bulunduğu iddiası ile ..."na karşı açılmış, hüküm de anılan Bakanlık aleyhine kurulmuştur.
02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı KHK"nın 6/1. maddesinde idarelerin, kendi iş ve eylemleri ile ilgili olarak açılacak adli ve idari davalarda taraf sıfatını haiz oldukları düzenlenmiştir. Aynı KHK"nın 2/1-ç maddesinde ise idare, "10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde belirtilen kamu idarelerini" şeklinde tanımlanmış olup Jandarma Genel Komutanlığı"da 5018 sayılı Kanun"a ekli (I) sayılı cetvelin 36. sırasında belirtilmiş bulunduğundan kendi iş ve ve eylemleri ile ilgili olarak açılan adli davalarda taraf sıfatını haizdir. 659 sayılı KHK"nın geçici 1. maddesinde, derdest dosyaların devri düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca, diğer idarelere ait olan ve Maliye Bakanlığı"nca takip edilen dava ve icra takiplerine ilişkin derdest dosyalardan ilgili idarece talep edilenler, ilgili idarelere devredilir. Yine aynı maddede, dosya devirleri yapılıncaya kadar bu dosyaların takibiyle ilgili olarak devir öncesi dosyayı takip eden idarece yapılan işlemlerin, ilgili idaresince yapılmış sayılacağı da hüküm altına alınmıştır.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde,.... Genel Komutanlığı personeli olan davalı ..."ün eylemine dayalı olarak eldeki dava açıldığından ve ...Genel Komutanlığı vekilince dosyaya sunulan 08.01.2016 tarihli dilekçeye ekli listeden işbu dava dosyasının da .... Genel Komutanlığı"na devredildiği anlaşıldığından artık... Genel Komutanlığı"nın davalı konumunda bulunduğunun kabulü ile karar düzeltme itirazlarının incelenmesi gerekmektedir.
2- Daval... Genel Komutanlığı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince; Dava, süresi içinde ibraz edilmesine rağmen bedeli tahsil edilemeyen çek bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup işbu davada, davalı idareye karşı dava açılmasının nedeni, dava konusu çekleri keşide eden diğer davalı ..."ün, davalı .....Komutanlığı"nın personeli olması ve bu durum karşısında oluştuğu ileri sürülen zarardan, davalı idarenin adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince sorumlu bulunmasıdır. Davalı idare tarafından bankaya gönderilen 25.01.2008 tarihli yazıda, askeri gazino adına keşide edilecek çeklerde davalı ... ile birlikte....."in görevlendirildiği ve her ikisinin imzası olmayan çeklerin geçersiz olduğu bildirilmiştir. Davaya konu çekler ise yalnızca davalı ..."ün imzası ile keşide edilmiştir. Zaman itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK"nın 730/3. maddesi atfıyla çekler hakkında da geçerli bulunan 590. maddesi uyarınca, temsile yetkili olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle çeke imzasını koyan kimse, o çekten dolayı bizzat sorumlu olur. Aynı durum yetkisini aşan temsilci için de geçerli bulunmaktadır. O halde, açıklanan hüküm uyarınca temsil yetkisini aşarak davaya konu çekleri keşide eden davalı ..., söz konusu çeklerden dolayı bizzat sorumlu olup bu çekler nedeniyle davalı idarenin herhangi bir sorumluluğu olmadığı gibi anılan eylemin bir haksız fiil teşkil etmemesi ve davacı ile davalı idare arasında sözleşme ilişkisinin kurulmaması nedenleriyle mülga 818 sayılı BK"nın 55. ve 100. maddeleri uyarınca da davalı idarenin sorumluluğuna gitmek mümkün değildir. Bu itibarla, davalı idare hakkındaki davanın açıklanan gerekçe ile reddi yerine yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de davanın reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan hükmün davalı idare yönünden değişik gerekçe ile onanması gerekirken hükmün bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.09.2014 tarih, 2013/9757 Esas, 2014/13666 Karar sayılı bozma ilamının 3 nolu bendinin kaldırılarak hükmün davalı idare yönünden değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
3- Dosya kapsamından davacının ciro yoluyla aldığı toplam 6 adet çeki süresi içinde bankaya ibraz ettiği ancak savcılık soruşturmasında verilen tedbir kararı nedeniyle bu çek bedellerinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, tüzel kişiliği olmayan askeri gazinoya çek karinesi vermesi nedeniyle davalı Banka"nın kusurlu olduğunu ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak, davalı Banka"ya karşı anılan nedenle dava açılabilmesi için öncelikle keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle davacının dava konusu çekten dolayı zararı doğmalıdır.
Somut olayda, davacı hamil, keşideci ve ciranta hakkında icra takibi başlatmış ise de ciranta olan dava dışı..... yönünden takip sonuçlanmamıştır. O halde, dava dışı ciranta hakkındaki icra takibi henüz sonuçlanmadığından ve alacağın anılan cirantadan tahsil edilip edilemeyeceği bu aşamada belli olmadığından dava tarihi itibariyle davacının zararı doğmamış olup davalı banka yönünden dava erken açılmıştır. Bu itibarla mahkemece, davalı banka yönünden açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekirken hükmün bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.09.2014 tarih, 2013/9757 Esas, 2014/13666 Karar sayılı bozma ilamının 1 numaralı bendinin kaldırılarak hükmün davalı banka yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle... Genel Komutanlığı"nın davalı sıfatının kabulü ile karar düzeltme isteminin incelenmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 12.09.2014 tarih, 2013/9757 Esas, 2014/13666 Karar sayılı bozma ilamının (3) ve (1) numaralı bentlerinin kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün mümeyyiz davalılar yönünden ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı Banka"ya iadesine, karar düzeltme isteyen davalı İdare"den harç ve ceza alınmasına mahal olmadığına, alınmadığı anlaşılan 143,50 TL temyiz başvuru harcı ile 29,20 TL temyiz ilam harcının davalı Banka"dan alınmasına, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.