12. Ceza Dairesi 2019/9349 E. , 2021/2645 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle yaralama, suç üstlenme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 270/1, 62/1, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/2,4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."in, suç üstlenme suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ..."in idaresindeki araçla seyir halinde iken, gece vakti aydınlatmanın olduğu yerleşim içi dört yönlü kontrolsüz kavşağa geldiğinde kendisine hitap eden "DUR" levhasına rağmen kontrolsüzce kavşağa girerek, sağdan gelen katılan ..."in idaresindeki araçla çarpışması neticesinde, katılan ..."in hayati tehlike geçirecek ve vücudunda ağır derecede kemik kırığı meydana gelecek şekilde, aracında yolcu olarak bulunan katılanlar Kadir ve Yakup"un ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda, sanık ..."in kazadan sonra babası olan sanık ..."ı olay yerine çağırdığı, sanık ..."ın kolluk ifadesinde kazayı kendisinin yaptığını beyan ederek taksirle yaralama suçunu üstlendiği, sanık ..."in olaydan yaklaşık altı saat sonra 0,59 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bu sonuca göre kaza anında yaklaşık 1,49 promil alkollü olduğunun anlaşıldığı olayda, meydana gelen kazada asli kusurlu olan sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2 nolu bendinin 5. fıkrası çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi yollamasıyla 50/1-a.maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 405 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 8.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 270. maddesinde düzenlenen ""suç üstlenme"" suçuna ilişkin olduğu, suç üstlenme suçu için TCK"nın 270. maddesinde temel ceza miktarının ""iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01.01.2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d.bendindeyer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gereklemekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3.fıkrasınına göre; ""mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251.maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.