3. Hukuk Dairesi 2014/1265 E. , 2014/9781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİLOPİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2009/244-2013/253
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm bir kısım davalı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı (Sağlık Bakanlığı) vekili dilekçesinde; bir kısım davalılara, fazladan döner sermaye payı ödendiğinin teftiş kurulu raporu ile tespit edildiğini, diğer davalıların da işlem ve onayları sonucu zarara sebebiyet verdiklerini ileri sürülerek; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, 10.785.43 TL hazine zararının, haksız ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin, 2009/245-246-247 esas sayılı dosyaları da aynı sebepten açılmış olup, iş bu dosya ile birleştirilmiştir.
Davalılar, açılan haksız davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; "Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalıların bir kısmına olması gerekenden fazla döner sermaye payı ödendiği, fazla ödeme alanların aldığı fazlalıktan, harcama yetkilisi olan diğer davalıların ise dönemlerinde yapılan fazla ödeme tutarlarından sorumlu olmaları gerektiği, davacının davalılardan toplam 34.568,00 TL tazminat talep ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre yapılan fazla ödemenin toplam 35.072,84 TL olduğu, aradaki farkın 410,17 TL, fazla ödeme yapılan Z.. Ö.. "e dava açılmaması, davalılar E.. B.., C.. T.. ve M.. Ö.."e yapılan fazla ödemenin eksik hesaplanması ve A.. E.."e yapılan fazla ödemenin ise fazla hesaplanmasından kaynaklandığı, mahkemenin taleple bağlı olması nedeniyle dava dilekçelerindeki talebin esas alınması gerektiği, öte yandan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre A.. E.."den talep edilen tutarın olması gerekenden 9,18 TL fazla olduğu, bu durumda değerlendirme ve hesaplamaların 34.558,82 TL üzerinden yapılması gerektiği, kendisine fazla döner sermaye payı ödemesi yapılan davalıların aldıkları fazla ödemeden sorumlu oldukları, bilirkişi raporunda diğer sorumluların sorumlu oldukları miktar 35.072,84 TL üzerinden hesaplandığından buna göre tespit edilen tutarların 34.558,82 TL"ye orantılanarak yeniden hesaplanması gerektiği, yapılan uyarlama hesabına göre diğer sorumlulardan M.. B.. ve E.. İ.."nun zararın tamamından, bunlarla birlikte Başhekim Dr. N. F.. K.."nın 29.447,84 TL"sinden, Dr. C.. K.."in 2.134,19 TL"sinden, Başhekim Dr. Ş.. E.."in 267,59 TL"sinden, Başhekim Dr. F. G.. S.. "in 2.709,20 TL"sinden sorumlu olmaları gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen red kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm bir kısım davalı ve davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davacı taraf davayı takip etmediğinden, mahkemece; 21.12.2011 tarihli ara kararıyla, takipçisi olmayan dosyanın HMK 150.maddesi uyarınca 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili, 10.01.2012 tarihli yenileme dilekçesi ile; davalı taraf olarak (M. S.. Ö.. , E.. İ.., C.. K.., N.. K.., Ş.. E.., M.. B.. ve F.. G.. S.."i) hasım göstermiş olup, ilk davada hasım gösterilen E.. B.., A..E.. ve C.. T.. , yönünden, davasını yenilemediği görülmüştür. İşlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 aylık sürenin geçtiği de anlaşılmaktadır. Sonradan verilen (26.04.2012) dilekçe ile, bu kişilerin davaya dahil edilmesi söz konusu olamaz. O halde, mahkemece; adı geçen davalılar yönünden, HMK" nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, bu kişiler hakkında da davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.