3. Hukuk Dairesi 2014/3537 E. , 2014/9815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MUCUR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2012/100-2013/172
Taraflar arasında görülen önlem nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların 03.12.2007 tarihinde evlendiklerini, 2009 doğumlu Ayşegül adında müşterek çocuklarının olduğunu, davalının davacıya karşı şiddet uygulaması ve davacıyı başka bir kadınla aldatması nedeniyle davacının davalıdan ayrı yaşamak zorunda kaldığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, geliri bulunmadığını ve kızıyla birlikte babasının evinde yaşadığını, davalının müvekkilinin ve kızının bakım ve iaşesini karşılamadığını, davacının davalıdan ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek, müvekkili lehine aylık 300,00 TL, müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL. tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının göstermiş olduğu delillerin soyut nitelikte kaldığı, davalının kusurunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine konunda öngörülen önlemleri alır.
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.
Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir.
Ayrıca, TMK"nun 327/1 maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından sağlanır.
Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK.md.328/1). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.md.329/1).
Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, kızı ile birlikte babasının evinde yaşadığı; davalının fabrikada işçi olduğu, aylık 1.143,60 TL. gelirinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları H.. K.. ile C.. G.."in, davalıyı sarışın bir bayanla el ele dolaşırken gördüklerini beyan ettiği, davalının evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, davacının davalıdan ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının ihtiyaç durumu, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu, ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alınarak, TMK’nun 4. maddesi gereğince hakkaniyete uygun bir şekilde, davacı ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.