3. Hukuk Dairesi 2014/2124 E. , 2014/9834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 25.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2013
NUMARASI : 2012/212-2013/489
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada; davalı Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı adına olan 378676-027892 ve 022055 no.lu aboneliklere ait ödenmeyen su faturalarının ve ödenmemesi nedeniyle biriken gecikme zammı ve KDV"nin tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne, 2.491,24 YTL asıl, 30.457,60 YTL gecikme faizi, 5.481,36 YTL gecikme faizi KDV"si olmak üzere toplam 38.431,20 YTL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 26.06.2003 tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden gecikme zammı ve gecikme zammı KDV"sinin uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin hükmü 20.10.2011 tarih, 2011/4477 E.-2011/14804.K. sayılı ilamı ile özetle; sözleşmede ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanacağına dair hükmün olup olmadığı veya bu hususa ilişkin Tarifeler Yönetmeliğine atıfta bulunulup bulunulmadığı incelenerek, bu yönde bir hüküm bulunması halinde faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren 6183 sayılı yasada öngörülen gecikme zammı oranları üzerinden hesap yapılarak, gecikme zammı miktarlarının bu şekilde tespit ve tahsiline karar verilmesi, bu hususta herhangi bir hüküm ve atıf bulunmaması halinde, davacının “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereği yasal faiz talep edebileceği nazara alınarak, yasal faize hükmedilmesi gerektiği, gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile; 2.491,24TL asıl alacak, 12.594,78TL gecikme cezası, 2.261,65TL KDV olmak üzere toplam 17.317,67TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 26/06/2003 tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden değişen oranlarda gecikme zammı ve KDV uygulanmasına, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; A378676 no.lu abonelik sözleşmesinin 7.maddesinde, ""Su bedellerini son ödeme tarihine kadar ödemeyenlerden tarifelerde öngörülen gecikme cezası alınır"" denilmekte olduğu, A027892 ve A022055 no.lu abonelik sözleşmelerinde gecikme cezasına ilişkin hüküm bulunmadığı, A378676 no.lu abonelik sözleşmesine ilişkin 6183 saylı AATUHK hükümlerine göre, A027892 ve A022055 no.lu abonelik sözleşmelerine ilişkin gecikme cezasının ise 3095 sayılı kanun hükümlerine göre hesaplanması gerektiğinin belirtildiği görülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen dava konusu aboneliklere ilişkin sözleşmelerin; tek yanlı, idarece önceden hazırlanmış, standart, iltihaki nitelikte sözleşmeler olduğu belirgindir. Taraflar arasında bulunan A378676 no.lu abonelik sözleşmesinin 7.maddesinde, ""Su bedellerini son ödeme tarihine kadar ödemeyenlerden tarifelerde öngörülen gecikme cezası alınır"" denilmiş fakat ne oranda faiz yürütüleceği belirtilmemiştir.
Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesinde; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.
Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davalı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.
O halde mahkemece; A027892 ve A022055 no.lu abonelik sözleşmelerinde olduğu gibi A378676 no.lu abonelik sözleşmesine ait ödenmeyen fatura alacağına da yasal faiz uygulanacağı göz önünde bulundurularak, yeniden rapor hazırlanması sağlanmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.