Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2111
Karar No: 2014/9854
Karar Tarihi: 18.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/2111 Esas 2014/9854 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/2111 E.  ,  2014/9854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2011/558-2013/300

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalıya ait taşınmazdaki siteden daire aldığını, 30.000.00 TL yi 16/05/2011 tarihinde davalının hesabına gönderdiğini, dairenin teslim edilmediğini, tapu devrinin yapılmadığını,yazılı sözleşme yapılmadığını, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde davalının davacıyı hiç tanımadığını,sözleşme yapmadıklarını, dava dışı yüklenici M.. A.. ile davalının inşaat konusunda bir protokol yaptıklarını, buna göre yüklenicinin arsa sahiplerinden olan davalıya 300.000 TL ödeyeceğinin, davalının da yapılan inşaattan adına satış vaadi yapılan 50 kişiye tapuda pay vereceğinin kararlaştırıldığını, davalı hesabına 300.000.00 TL ödendiğini, davalının bu 50 kişiye tapuda devir yaptığını, yüklenicinin 10 farklı kişi adına 30.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL yi davalı hesabına gönderdiğini, bu 10 farklı kişinin davalı aleyhine icra takibine giriştiklerini, davacının da bunlardan biri olduğunu, davacının yüklenicinin yakını olduğunu, yüklenicinin bu kişileri kullanarak ödediği 300.000,00 TL yi davalıdan geri almaya çalıştığını, sonuçta protokolde yazan 300.000,00 TL yi ödemeden tapudaki pay devirlerini bedelsiz sağlamaya çalıştığını,bu 10 kişinin de 16/05/2011 tarihinde bankaya 30.000,00 TL ödediklerini, gönderdikleri paraların yüklenicinin olduğunu, hile ile geri almaya çalıştığını, bu 10 kişinin aynı avukata vekaletname verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki belgelerden; 16/05/2011 tarihli banka dekontunda 1405 ada 15 parsel ... Blok daire ... satış bedeli açıklaması bulunduğu, alıcının davalı, ödeyenin davacı olduğunun yazdığı, davacının isminin el yazısı ile yazılmış olduğu, bankanın gönderdiği bilgi yazısında davalı hesabına 16/05/2011 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu on ayrı kişi tarafından 30.000.00 TL den toplam 300.000,00 TL nin ödendiği, 17/05/2011 tarihli olan ve davalı ve dava dışı yüklenici arasında yapılan protokolün 6. maddesinde; "...arsa sahiplerince M.. A.. tarafından tapuda verilecek 50 kişilik isim listesine göre arsa 1000 pay kabul edilip her bir şahsa 10/1000 pay devri ve satışı yapılacaktır. Bu hisse devirleri karşılığı olarak yüklenici tarafından arsa sahiplerine 300.000,00 TL satış esnasında nakten ödenecektir" düzenlemesinin yeraldığı, 1405 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından da 17/05/2011 tarihinde 1/100 payın dava dışı kişiler adına satış nedeni ile devredildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda davalı ile dava dışı yüklenici arasındaki 17/05/2011 tarihli protokolün 6.maddesi gereğince devir karşılığında yüklenicinin arsa sahibine 300.000 TL yi satış esnasında nakten ödeyeceği açıktır. Dava dışı yüklenicinin bu bedeli ödeyip ödemediği davalının savunmasına göre uyuşmazlık konusudur. Davalı yüklenicinin protokolde yeralan bedeli ödediğine dair belge sunamayacağını ileri sürmektedir. 1086 sayılı yasanın 333, 334, 335, 336.maddelerinde ve 6100 sayılı yasanın 221.maddesindeki düzenleme gereğince yüklenicinin protokole konu olan 300.000,00 TL yi ödediğine dair belgeyi dosyaya sunmasının emredilmesi ve protokole göre tapuda satışın yapıldığı anlaşıldığından resmi satış senedindeki ödeme belgesi de değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Ayrıca davalı savunmasında davacı ve dava dışı yüklenicinin anlaşarak hileli bir işlem yaptığını ileri sürmüş ve delil dilekçesinde diğer delilleri yanında tanık deliline de dayanmıştır.
    Davacı vekili de 05/04/2012 tarihli duruşmada tanık dinlenilmesine onayları olduğunu belirtmişir. Bu durumda mahkemece HMK 200/2 maddesinde yeralan düzenlemeye rağmen tanıkların dinlenilmemesi de isabetli bulunmamıştır .
    6100 sayılı HMK 27/1 maddesinde; “davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler” düzenlemesi bulunmaktadır. Hukuki dinlenilme hakkı açıklama ve ispat hakkını da içerdiğinden, taraflar, yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkına sahiptirler. Mahkemece davalının bildirdiği delilleri toplanarak savunmasında dayandığı iddiasının araştırılması ayrıca HMK 221.maddesinde düzenlendiği gibi dava dışı yükleniciden protokole göre ödemesi gereken 300.000,00 TL bedeli davalıya ödediğini dair belgeyi dosyaya ibrazının emredilmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken somut olaya ve 6100 sayılı HMK 221. ve 27.maddelerine uygun olmayan gerekçeler, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    Bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi