23. Hukuk Dairesi 2018/837 E. , 2020/4270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl davada, müvekkili ile davalı kooperatif arasındaki arsa payı karşılığı inşaat ve kooperatif üyelik sözleşmesine göre, müvekkilinin, taşınmazdaki hissesini devretmesinin akabinde kooperatife üye kaydedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen müvekkiline tahsis edilen konutun tapusu verilmediği gibi aidat borcunu ödemediği gerekçesiyle hukuka aykırı olarak ihraç edildiğini, oysa müvekkilinin her hangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekilli hakkında alınan 11.03.2010 tarihli yönetim kurulu ihraç kararının iptalini; birleşen davada ise, sözleşme gereği müvekkillinin taşınmazdaki hissesini kooperatife devretmesine rağmen, kooperatifin daireyi belirlenen sürede yapıp teslim etmediğini, dairedeki eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini ve yapılan bu harcamaların mahkeme kararı ile davalıdan tahsil edildiğini, tüm ihtarlarına rağmen kooperatifin dairenin tapusunu vermeye yanaşmadığını ileri sürerek, söz konusu bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ortak giderlere katılmak durumunda olduğunu, talep edilen aidatın kaynağının da kooperatif ortak giderleri olduğunu, usulüne uygun olarak çekilen ihtarlara rağmen bu borcunu ödemediğinden yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğini savunarak, asıl davanın reddini; kooperatif ortak giderlerinden kaynaklanan aidat borcunu ödemeyen davacının kendisine tahsis edilen konutun tapusunu isteme hakkının bulunmadığını savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden verilen ihraç kararının iptaline ilişkin karar temyiz edilmeden kesinleşmiş, birleşen davada tapu iptal tescil talebi bakımından verilen kabul kararı Dairemizin 05.10.2012 tarihli 2012/3468 Esas, 2012/5773 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma sonrası birleşen davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.04.2015 tarihli 2014/8267 Esas, 2015/2309 Karar sayılı ilamı ile; bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda belirtilen miktarın genel yönetim ve alt yapı gideri mi yoksa aidat gideri mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadığı ve bu
giderin davalı kooperatif tarafından ne gideri olduğu hususu netleştirilmediği gerekçesiyle bozulmasına, bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının kooperatife ödemesi gereken genel yönetim giderlerinden kaynaklı borcu bulunduğu, ayrıca kooperatife borcu olan diğer üyelere de 1163 sayılı yasanın 23.maddesindeki eşitlik ilkesi dikkate alınarak tapu kayıtlarının verilmediği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi