Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10547
Karar No: 2015/14477
Karar Tarihi: 23.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/10547 Esas 2015/14477 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/10547 E.  ,  2015/14477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, ölüm aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının annesinden dolayı aldığı ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin ve davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinin son fıkrasında “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır” kuralı getirilmiştir. Madde gerekçesinde “eşinden boşanmak suretiyle babasından maaş bağlanan, ancak boşandığı eşleriyle fiilen beraber yaşayanların gelir ve aylıklarının kesilmesi ile ilgili hususların, uygulamada hakkın kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla yeniden düzenlendiği” vurgulanmıştır.
    5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesinin 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocuklara bağlanmış olan gelir ve aylıkları 1.10.2008 tarihinden itibaren kesilebilir ve bu tarihten önce ödenen tutarlar da 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınamaz.
    5510 sayılı Yasa’nın 34. maddesinde öngörülen ölüm aylığını alabilmek için “evli olmamak” koşulunu aşmak amacı ile iyi niyete dayanmayan ve dürüst olmayan boşanma isteği ve çabası ile boşanma kararı elde edilip buna bağlı olarak ölüm aylığı alınması, açıkça hakkın kötüye kullanılmasıdır. Hakkın kötüye kullanılması hukuk devletinin koruması altında değerlendirilemez.
    5510 sayılı Yasa"nın 56.maddesine göre gelir ve aylıkların kesilerek ödenen tutarların 96 ncı madde hükümlerine göre geri istenebilmesi için, davacının ölüm aylığını alabilmek için “evli olmamak” koşulunu aşmak amacı ile iyi niyete dayanmayan ve dürüst olmayan bir biçimde boşanarak eşiyle fiilen birlikte yaşadığının sağlıklı bir biçimde belirlenmesi gerekir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının annesi olan..."nın 28.09.1996 tarihinde öldüğü, 02.03.1973 tarihinde evlenen davacının 15.04.1997 tarihinde boşandığı, davacıya 20.07.1997 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı, 16.12.2011 tarihli
    "Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu Raporu" doğrultusunda davacının boşandığı eşiyle
    birlikte fiilen yaşadığının belirlenmesi üzerine ölüm aylığının 26.10.2008 tarihi itibariyle kesildiği, davacıya 26.10.2008-25.03.2010 tarihleri arasında fiilen ölüm aylığı ödendiği, davacı ve eşinin yaşadığı belirtilen ... adresindeki konutun bulunduğu apartmanın yöneticisinin eşi olan ..."ın ..l Güvenlik Kontrol Memuruna davacı ve eşinin boşanmalarına rağmen birlikte yaşadıklarını, bir yıl önce davacının ayaklarından rahatsız olduğu için asansörlü bir eve taşındıklarını söylediği, bu kez ..a adresine gidildiğinde davacının boşandığı eşininin kapıyı açtığı ve bu dairede kızı ve davacının birlikte yaşadıklarını, kendisinin..." da ikamet ettiğini beyan ettiği ve beyanı imzaladığı, daire komşularının davacı ve boşandığı eşininin birlikte yaşadıklarını söyledikleri, ancak dinlenen daire komşularının hiçbirinin ismi yazılı olmadığı gibi imzalı beyanlarının da bulunmadığı, davacının nüfus idaresindeki adresinin.. adresi, davacının boşandığı eşinin ise Kızılırmak mah. 2.. adresleri, abonelik kayıtlarının istendiği, ... mahallesi muhtar ve azasının dinlendiği, mahalle muhtarının davacının yalnız yaşadığını doğruladığı, ..."ın dinlendiği, beyanında denetim raporundaki imzalı olmayan beyanını kabul etmeyip davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşamadıklarını beyan ettiği, davacı tanıklarının dinlendiği, davacının kanser hastası olması nedeniyle kısa süreliğine boşandığı eşi ile birlikte kalan kızının kendisine bakması için boşandığı eşinin evine taşındığını, bu sürede de boşandığı eşinin... ilinde kaldığını belirttiği, tüm dosya kapsamından davacının ölüm aylığını alabilmek için “evli olmamak” koşulunu aşmak amacı ile iyi niyete dayanmayan ve dürüst olmayan bir biçimde boşanarak eşiyle fiilen birlikte yaşadığının hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davacının boşanma tarihinden sonra özellikle 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 1.10.2008 tarihinden sonraki dönemde boşandığı eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığının belirlenmesi için davacı ve boşandığı eşinin oturduğu belirlenilen adres veya adreslere komşu binaların kapıcı, yönetici ve oturanları arasında zabıtaca konu hakkında bilgisi olabileceklerin belirlenerek ve özellikle .. Kontrol Memuruna beyanda bulunan kişilerin beyanlarına başvurulmak, davacının boşandığı eşine resmi kayıtlada bulunmayan... adresini sormak ve bu adreste davacının boşandığı eşinin oturup oturmadığını araştırmak, abonelik kayıtlarını temin etmek, davacının kanser tedavisi görüp görmediği, tedavi görmekte ise nerede ve hangi tarihler arasında tedavi gördüğünü araştırmak suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının boşandığı halde eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra 5510 sayılı Yasa"nın 96.maddesine göre davacının iade ile yükümlü olduğu tutar ve faizi saptanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi