1. Hukuk Dairesi 2014/20703 E. , 2017/1450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne meraya yönelik müdahalenin önlenmesi istemi bakımından ise davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza ve etrafındaki meraya vaki el atmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Davacı; kayden paydaşı olduğu 599 parsel sayılı taşınmaza ve etrafındaki meraya kayıt maliki olmayan davalının işgal etmek suretiyle müdahale ettiğini belirterek, haksız el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiş; davacı vekili, aşamalardaki beyanında meraya ilişkin talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.
Davalı; aynı köyde maliki olduğu 487 parsel sayılı taşınmazını başkalarına kiraya verdiğini, davacı parseli ile arasında yaklaşık 40 metre mesafe olduğunu, davacı parselinin yanlışlıkla tarlasını icara verdiği şahıs tarafından sürüldüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 599 parsel sayılı taşınmaza davalının haksız el atmasının sübut bulduğu gerekçesiyle istemin kabulüne, meraya yönelik talep bakımından ise vazgeçme nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; mahkemece çekişme konusu 599 parsel sayılı taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma, hüküm kurmaya elverişli olmayıp, dava konusu taşınmazın tamamının mı ya da bir kısmının mı davalı tarafından kullanıldığı saptanmadığı gibi davalı tanıkları da dinlenmemiştir.
Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydı ve krokisi getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada, çekişmeli yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımların sınırları alınacak ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak hassas aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Hal böyle olunca mahallinde yeniden keşif yapılması, davalı tanıkları da dinlenilmek suretiyle taşınmazın tamamının ya da bir kısmının davalı tasarrufunda olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, el atılan yerin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, bilirkişi tarafından tanzim edilecek rapor ve krokiye de yansıtılmasından sonra bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırmayla yetinilerek, sonuca gidilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; mera boşluklarına yönelik el atmanın önlenmesi talebi yönünden feragat nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken çekişme konusu taşınmazın etrafında bulunan mera boşluklarına yönelik davanın vazgeçme nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi de isabetli değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.