10. Ceza Dairesi 2017/2710 E. , 2017/5775 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 03/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ün TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/12/2016 tarihli ve 2016/363 esas, 2016/737 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/07/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 18/04/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak 19/06/2014 tarihinde düzenlenen iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/01/2015 tarihli ve 2014/541 esas, 2015/44 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca sanığın tedavi ve denetimli tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Cumhuriyet savcısı tarafından bu karara karşı, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının zorunlu olduğu gerekçesi ile itiraz edildiği,
3- İtiraz yerinde görülerek mahkemece kendi kararının düzeltildiği ve Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29/01/2015 tarihli ve 2014/541 esas, 2015/44 sayılı ek kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın sanığa tebliğ edildiği ancak itiraz edilmeksizin 04/03/2015 tarihinde kesinleştiği,
4- Sanığın denetim süresi içinde 23/04/2015 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine ilişkin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/11/2015 tarihli ve 2015/322 esas, 2015/339 sayılı kararının kesinleşmesi üzerine hükmün açıklanması için mahkemesine ihbarda bulunulduğu,
5- Bu durum üzerine, sanığın 5 yıllık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yeniden duruşma açılıp hüküm açıklanarak Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/12/2016 tarihli ve 2016/363 esas, 2016/737 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
6- Bu karara karşı sanık tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nin 22/02/2017 tarihli ve 2017/302-285 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, ancak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmiş olduğundan dolayı kanun yararına bozma yoluna başvurulması gerektiğinin ihbarına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanığın cezalandırılmasına konu eylemin suç tarihinin 18/04/2014 olduğu, fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinde bu eylem için öngörülen cezanın alt sınırının 1 yıl hapis cezası olması karşısında, suç tarihinden sonra 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi uyarınca 2 yıl temel ceza belirlenerek, sanık hakkında fazla cezaya hükmolunmasında isabet görülmemiştir." denilerek, Gelibolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/12/2016 tarihli ve 2016/363 esas, 2016/737 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın denetim süresi içinde işlediği yeni suçun ancak “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olması halinde hükmün açıklanabileceği, somut olayda ise sanığın denetim süresi içinde işlediği suçun “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu olduğu, bu durumda kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu haricinde başka bir suçtan mahkumiyet nedeniyle hükmün açıklanması mümkün olmadığından, bu nedenle kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar :
Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/12/2016 tarihli ve 2016/363 esas, 2016/737 sayılı kararına karşı açıklanan nedenle kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.