21. Hukuk Dairesi 2015/8716 E. , 2015/14455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, başvuru tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ve biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı; tahsis talebi gereğince yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve ödenmeyen aylıkların yasal faizleri ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 01.12.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine ve ödenmeyen aylıkların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 12.11.2013 Tarih ve 2012/12139 E, 2013/20504 K sayılı kararı ile; “ Kurum"un, 4. fıkranın a bendinin ifadesinden, 5510 sayılı Kanunun 4-a bendi kapsamındaki sigortalı kadının, doğum borçlanmasını yaptığı tarihteki, bulunduğu sigortalılık türünde geçmiş süreden sayılacağı yorumu ile dava konusu uyuşmazlık oluşmuştur.
Oysa ki; ... Hukukunun özel ve kamusal niteliği itibarıyla ve 5510 sayılı Yasa"da, 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalıların lehine olan 41/1.a düzenlemesinde, “a” bendinin ilk kısmında yer verilen borçlanma imkanı, çalışırken ücretsiz doğum, ya da analık izni kullanılan sürelere ilişkindir ki bu doğal olarak daha önce sigortalı olmayı gerektirdiği gibi aynı bendin ikinci kısmındaki borçlanma imkanı ise doğrudan ve sadece 4/1.a kapsamındaki sigortalı kadına tanınmış ve borçlanacağı süre (doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmayacağı süre) olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu imkandan yararlanabilmek için de geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması, aynı Yasa"nın 4-a bendi kapsamında sigortalı olması gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatları ile kabul edilmiştir. Borçlanma ile kazanılan sürelerin, doğumdan sonraki en fazla iki yıla ait olması, öncesinde Aynı Yasa"nın 4/1-a kapsamında sigortalı olmak gerektiği şartları gözetildiğinde borçlanma ile kazanılan sürelerin, yine 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a bendi kapsamında geçmiş sayılması, maddenin amacına ve kapsamına uygun olacaktır. Aksi halde, tüm sigortalılara yaygınlaştıran bir düzenleme niteliğinde olmayan bu hakkın başvuru şartları ile sonuçları birbirinden farklı ve çelişki oluşturacak şekilde olacağından, bu da çıkarlar dengesi ve adalet duygusuna aykırı olacaktır.
Mahkemece yapılacak iş; Dosya içerisindeki davacının 506 sayılı Yasaya tabi olarak geçen çalışmalarına ilişkin birbirini doğrulamayan çelişkili belgelerde değişik hizmet süresi bulunduğu gözetilerek davalı Kurum"dan, davacının 17.06.1974 – 27.12.1977 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerinin kaç gün olduğu sorularak, dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de gidererek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir. ” denilmek sureti ile bozulmuş, bozma kararına uyan mahkemece davalı Kurum"a yazılan yazıya; davacının 17.06.1974 – 27.12.1977 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerinin 1.267 gün olduğu bildirilerek cevap verilmiş ve mahkemece başkaca işlem yapılmadan yeniden davacının 01.12.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine ve ödenmeyen aylıkların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kısmi yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartlar 506 sayılı Yasa"nın geçici 81. maddesinin (C) fıkrasının (a) bendinde; 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanacağı şeklinde düzenlenmiş, (b) bendinde ise 23.05.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlere bu şartları belirli tarih aralıklarında yerine getirdiklerinde yaşlılık aylığı bağlanmasına imkan sağlanmıştır.
Somut olayda; bayan olan davacının toplam 3.627 gün prim günü olduğu, en son 01.10.2008 – 29.11.2010 tarihleri arasında 779 gün 5510 sayılı Yasa"nın 4/b maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, bu itibarla 3600 gün prim ödeme şartını 02.11.2010 tarihinde tamamladığı, anılan Yasa maddesine göre ise bu durumda tahsis talep tarihinde 56 yaşında olması gerektiği, ancak davacının 52 yaşında olduğu göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.