20. Hukuk Dairesi 2016/12253 E. , 2019/2687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve ...tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 165 ada 4 ve 43, 171 ada 6 taşınmazlar sırasıyla 4576,59 m², 2001,43 m² ve 1064,68 m² yüzölçümlü ve tarla vasfıyla 168 ada 13 parsel sayılı taşınmaz 404,34 m² yüzölçümü ve bahçe vasfıyla sulh hukuk mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
... Sulh Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından babalarından kalan taşınmaz üzerinde ...aleyhine açılmış olan müdahalenin önlenmesi davası ve Hazine ile ... köyü aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro çalışmalarının başlaması sonucunda kadastro mahkemesine devredilmiş, yargılama sırasında her iki dava birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, 165 ada 43 ve 171 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 165 ada 4 ve 168 ada 13 parsel sayılı taşınmazların davalı ...adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17/01/2012 gün ve 2011/10625 E. - 2012/263 K. sayılı kararı ile kadastro tutanaklarında malik hanesi açık olduğu için 3402 sayılı Kanunun 30/2. madde hükmüne göre kadastro mahkemesince re’sen yapılacak araştırma ile taşınmazların niteliği ve maliklerinin belirlemesi zorunlu olduğu ve çekişmeli 168 ada 13 ve 171 ada 6 parsel sayılı taşınmazların sınırında dere bulunmasına rağmen, niteliğinin belirlenmesi amacıyla jeoloji bilirkişisinden rapor alınmadığı ile ormana komşu ya da yakın komşu oldukları halde bu taşınmazlar yönünden de orman ile zilyetlik araştırması yapılmadığı gerekçesi ile bozulmuş, yerel mahkemece bozma kararına uyularak 28/06/2016 tarihinde 165 ada 43 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... ve 168 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ...adına tapuya kayıt ve tesciline, 171 ada 6 sayılı parselin tescil harici bırakılmasına, 165 ada 4 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine ve ...tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz talebine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın orman tahdidi 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre ve 2/B uygulama çalışmaları 2014 yılında yapılmıştır.
1) Davalılardan ..." un temyiz itirazları yönünden;
165 ada 4 sayılı parsel yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından düzenlenen rapora göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına,
165 ada 43 ve 171 ada 6 sayılı parseller yönünden ise, ...yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığından temyiz itirazlarının reddine;
2) Davalılardan Hazinenin 168 ada 13 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
168 ada 13 sayılı parsel yönünden bilirkişi raporlarında taşınmazın 20-30 yıldır tarım amaçlı kullanıldığı, ekim yapılmak üzere sürülü olduğu ve üzerinde 15-20 yaşlarında meyve ağaçları bulunduğu, toprağın işlenmiş ve marjinal tarım toprağı olduğu, evveliyatı ve eylemli hali itibarıyla orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılması mümkün olan yerlerden olduğu ile zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu anlaşılmakla yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine;
3) Davalı Hazinenin 171 ada 6 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları yönünden;
171 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 13/06/2016 tarihli uzman orman bilirkişi raporunda taşınmazın eğim ve toprak yapısı bakımından toprak ve su muhafaza karakteri taşıdığı, 1954 tarihli hava fotoğrafı ile 1959 tarihli memleket haritasında orman sayılan yerlerden olduğu, % 20 -30 eğimli üzerinde meşe ve gürgen türünde orman ağaçları mevcut olduğu, ziraatçi bilirkişi ise 30-40 yıldır işlenmemiş tarım yapılmayacak arazi niteliğinde bulunduğunu açıklamışlardır. Bu durumda taşınmaz orman niteliğinde olup, zilyetlikle kazanılacak yerlerden değildir. Hazinenin davasının kabulü ile çekişmeli 171 ada 6 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tescili gerekirken tescil harici bırakılmasına yönelik hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4) Hazinenin 165 ada 43 sayılı parsele yönelik temyiz itirazları yönünden;
27/06/2016 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ve 13/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda evveliyatı orman olmayan yerlerden olduğu ve tarım arazisi olmasına rağmen 30-40 yıldır işlenmediği belirlenmiştir. Bir yerin zilyetlikle kazanılması için 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince zilyetliğin nizasız fasılasız 20 yıldan fazla sürmesi gerekir. Bu durumda bilirkişi raporlarına göre davacılar lehine zilyetlikle kazanma şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescili gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olmakla davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılardan ..."un 165 ada 4, 165 ada 43 ve 171 ada 6 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde gerçek kişiye iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin 168 ada 13 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin hükmün ONANMASINA,
3) Üçüncü ve dördüncü bentlerde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin 171 ada 6 parsel ve 165 ada 43 parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsellere ilişkin hükmün BOZULMASINA 17/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.