Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20649
Karar No: 2017/1596

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/20649 Esas 2017/1596 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/20649 E.  ,  2017/1596 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, tel örgülerin kal"ine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 500 parsel (ifraz sonucu 1060 parsel) sayılı taşınmazın tamamına, komşu 901 parsel maliki davalı tarafından tel örgü çekilmek suretiyle haksız yere elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, tel örgülerin yıkımına, parselin eski hale getirilmesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5 yıllık dönem için 5.000,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 901 parsel sayılı taşınmazı 1994 yılında davacının annesinden satın aldığını, satın aldığı sırada taşınmazın sınırının tel örgü çekilerek belirlendiğini ve yıllardır o şekilde kullandığını, taşınmaz bataklık iken imar ve ihya ile taşınmaza tarım arazisi niteliğini kazandırdığını, banka kredisi kullanarak üzerine narenciye ağaçları diktiğini, 4.10.2012 tarihli ihtarnameden sonra durumdan haberdar olduğunu, yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların karşılanması halinde tel örgüyü kaldıracağını davacıya bildirdiğini ancak davacının kendisine cevap vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda elatmanın önlenmesi, davalı tarafça dikilen tel örgülerin yıkımı ile 5 yıllık dönem için toplam 3.087,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın dava konusu taşınmazı kullandığı saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine. .
    Davalının ecrimisile ilişkin öteki temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın dava tarihi itibariyle yıllık ecrimisil bedeli belirlenerek geriye dönük, talep edilen döneme ilişkin olarak hesap yapıldığı görülmektedir.
    Hâl böyle olunca yukarıdaki ilkeler doğrultusunda mahallinde yeniden keşif yapılarak ecrimisil istenilen ilk dönem başlangıç tarihi olarak baz alınmak suretiyle hesaplama yaptırılarak belirlenen ecrimisile, sonraki dönemler için bu miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, bu hususları içermeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi