22. Hukuk Dairesi 2017/17134 E. , 2018/23959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 01.06.2010- 31.12.2013 tarihleri arasında asıl işveren ..."ne bağlı olarak temizlik, şoförlük, iş makinesi operatörü hizmetlerinde çalıştığını, davacının son alt işvereninin diğer davalı ... Tur Nak. Tem. Hiz. Taah. San. Tic. A.Ş. olduğunu, davacının iş akdinin süresi bittiğinden bahisle hiçbir yasal hakkı ödenmeksizin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ücreti, sözleşme harici vinç kullanım ücreti, harcırah ücreti, konaklama ücreti, dini ve milli bayram çalışma ücreti ve hafta sonu çalışma ücretinin ödenmediğini, bu nedenle tüm alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türkiye Elektrik İletim A.Ş. vekili, davacının 01.06.2010 tarihinden itibaren 31 ay süreyle yüklenici firma olan diğer davalı ... Tur. Nak. Tem. Hiz. Taah. San. ve Tic. A.Ş."ye bağlı iş makineleri operatörü olarak (vinç hariç) çalıştığını, davacının söz konusu şirketin çalışanı olduğunu ve bu nedenle davacının iddia ettiği alacaklarından diğer davalı işverenin sorumlu olacağını, davalının işe alma ve işten çıkarma yetkisinin olmadığını, dolayısıyla asıl işveren olan diğer davalının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tur. Nak. Tem. Hiz. Taah. San. ve Tic. A.Ş. vekili, davacının iş başı yaparken işin süreli olduğunu ve ihaleli olarak alındığını bildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla mesai ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Dosya içeriğine göre, davacının imzası bulunan ve işyerinde çalışılan günler ile gün içinde işe giriş-çıkış saatleri gösteren puantaj kayıtlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, Mahkemece bu kayıtlar esas alınmadan tüm çalışma dönemi bakımından tanık beyanları esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Puantaj kaydı bulunmayan dönem bakımından ise tanık beyanlarına göre değerlendirme ve hesaplama yapılmalıdır. Ancak bu durumda da tanık beyanlarının davacı ile beraber çalıştığı süre için ispat aracı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Dosya kapsamından davacı tanıklarından birinin 2010 diğerinin 2012 yılında emekli olduğu anlaşılmaktadır. Halen çalışmaya devam eden davacı tanığı Tamer"in ise davacının normalde 08.30 - 17.30 saatleri arasında çalıştığını, ancak arıza işi olduğu zaman iş bitimine kadar çalıştığını, davacının cumartesi, pazar çalışmaları olduğunu, ancak davacının fazla çalışmalarıyla ilgili olarak net söyleyebileceği şeyler olmadığını beyan ettiği görülmekle, davacının bu döneme ilişkin fazla mesai alacağını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, Mahkemece fazla mesai hesabında puantaj kaydı olan dönemlerin bu kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönemlerde ise fazla mesai alacağının ispatlanamadığının kabulü gerekir. Eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile fazla mesai hesabı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 08/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.