11. Hukuk Dairesi 2015/13302 E. , 2016/2768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/02/2015 tarih ve 2014/481-2015/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı banka ile 16/08/2011 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalayarak 1.000.000,00 TL kredi kullandığını, bu tarihten sonra piyasa verilerinin düzelmesi ve buna bağlı olarak da faiz oranlarının ciddi şekilde düşmesi üzerine bankadan uyarlama talebinde bulunduğunu, ancak bankanın buna yanaşmadığını, bu nedenle de bir başka banka ile görüşerek daha düşük faiz oranı üzerinden kredi alma yoluna gittiğini, bu şekilde davalı bankadan kullandığı krediyi kapatmak istediğinde bankanın yaklaşık %15 tutarında erken ödeme tazminatı istediğini, müvekkilinin mecbur kalarak 02/04/2013 tarihinde istenilen 105.000,00 TL erken kapama tazminatını yatırdığını, ancak tahsil edilen paranın hukuki dayanağının bulunmadığını, zira sözleşmede bu konuda herhangi bir düzenlemenin olmadığını ileri sürerek, şimdilik 80.000,00 TL’nin 02/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili tarafından alınan erken kapatma komisyonunun taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 6098 sayılı TBK"nın yürürlük tarihinden önce düzenlenmesi sebebiyle genel işlem koşulunun uygulanamayacağı, davacının erken ödeme tarihi olan 02/04/2013 tarihi itibariyle kapatılan borcunun 939.880,47 TL olduğu, sözleşmede erken kapama komisyon oranı belirtilmediğinden diğer bankalar tarafından alınan erken ödeme komisyonu oranların ortalamasının esas alınması gerektiği, diğer bankaların uygulamış oldukları erken ödeme komisyon oranı ortalamasının %4 olduğu, bu oran üzerinden kapatılan borç tutarı için tespit edilen komisyon miktarının 39.474,98 TL olduğu, bankanın tahsil etmiş olduğu 105.000,00 TL komisyon tutarında tespit edilen rakam mahsup edildiğinde iadesi gereken tutarının 65.525,02 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 65.525,02 TL"nin 02/04/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. ./..
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemenin gerekçeli kararı, hükmü temyiz eden davacı vekiline 02/04/2015 tarihinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesi ise 04/05/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm anılan davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük katılma yoluyla temyiz süresi geçirildikten sonra 19/05/2015 tarihinde temyiz edilmiştir. 01/03/1990 gün ve 3-4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı’nda süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında yerel mahkeme bir karar verilebileceği gibi, Yargıtayca da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, ticari kredinin erken kapatılması nedeniyle ödenen komisyon ücretinin istirdadına ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede erken kapama komisyon oranı belirtilmediğinden diğer bankalar tarafından alınan erken ödeme komisyonu oranlarının ortalaması esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflarca imzalanan 16/08/2011 tarihli kredi ödeme planında, işbu geri ödeme planının kredi sözleşmesinin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğu, kredinin 12-24 ay arasında erken kapatılması durumunda %10 oranında komisyon ücreti alınacağı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı banka tarafından alınan erken kapatma ücretinin, kredi ödeme planında belirlenen orana göre alınıp alınmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.