3. Hukuk Dairesi 2015/15711 E. , 2017/1855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 03/09/2012 tarihinde, dava dışı ...adlı şahıstan,...1. Noterliğinin 03/09/2012 tarihli satış sözleşmesi ile... plakalı 2011 model Opel Corsa marka araç satın aldığını, daha sonra aracın satışını gerçekleştiren kişinin gerçek ...olmadığının, sahte kimlik kullanmak suretiyle satış yapıldığının anlaşıldığını, aracın gerçek maliki tarafından aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/448 esas sayılı dosyası ile sözleşmenin iptali ile aracın iadesine ilişkin dava açıldığını, 2013/203 karar numarası ile sözleşmenin iptali ile satışa konu aracın gerçek ...adına tescil ve iadesine karar verildiğini, bahse konu mahkeme kararı ile aleyhine 1.657TL bakiye harç, 534,60 TL yargılama gideri ve 3.660TL avukatlık ücreti olmak üzere toplam 31.851TL’ye hükmedildiğini, davalı noterin aracın satışında üzerine düşen gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, gerçek kimlik ile sahte kimlik arasındaki farkları gözetmeyerek kendisini zarara uğrattığını, ileri sürerek aracın satış bedeli olan 26.000TL dahil toplam 31.851TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; Noterlik Kanununun 60. Maddesinin, Noterlerin yapacağı işlemleri belirlediğini, bunların tarafların aralarında anlaşmış oldukları bir sözleşmeyi onamak ve bir nüshasını dairesinde saklamak olduğunu, tarafların sunduğu belgelerin sahte olup olmadığını anlamak görevi yüklemediğini, sunulan kimliğin iğfal kabiliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, kimliğin fotoğraflı ve soğuk damgalı olduğunu, yıpranma olmadığını, aldatma yeteneği bulunan sahte kimlikle satış işlemi yapan 3. kişinin hukuka aykırı ve suç teşkil eden eyleminin ve zarar görenin ağır kusurunun illiyet bağını keseceğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; somut olayda sahte nüfus cüzdanın ele geçirilemediği, iğfal kabiliyeti hususunda fotokopi evrak üzerinde inceleme yapılamayacağından iğfal kabiliyetinin olduğu iddiasının ispatlanamadığı aksine, kimliğin fotokopisinde de kayıt no.sunun 5320 olduğu, gerçek kayıtta ise nüfus cüzdanı kayıt no.sunun 5120 olduğunun sabit olduğu ,
Noterler Birliği tarafından Kimlik Paylaşım Sisteminin 18/04/2008 tarihinde noterlerin kullanımına açıldığının belirtildiği, böylece noterin söz konusu sahteliği, sistemden kontrol sırasında kayıt no.larındaki farklılıktan anlayabileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne, 31.851TL’nin 10/09/2013 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) TBK’nun 52. maddesine göre; ‘’Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.’’
Somut olayda; sahte kimlik kullanılarak araç satışı yapılması nedeniyle davacının zarara uğradığı, davalı noterin yapılan işlemde kusursuz sorumluluğunun bulunduğunun kabulü ile noterin eylemi ile zarar arasında illiyet bağını kesen herhangi bir nedenin bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, davacının oto alım satımı ticareti ile uğraştığı, aracın KASKO değerinin altında satın alındığı gibi hususlar gözetilerek, yukarıda anılan madde hükmü uyarınca, davalının sorumlu olduğu tazminat miktarından hakkaniyete uygun bir indirim yapılıp yapılamayacağı hususunun değerlendirilmemiş, mahkemece bu yönde bir inceleme yapılmamış olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz edilen hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.