3. Hukuk Dairesi 2016/18710 E. , 2017/1912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirket tarafından davacı aleyhine... 19. İcra Müdürlüğü"nün 2011/9838 E. sayılı dosyası ile telefon aboneliğinden kaynaklanan ilmasız icra takibi yapıldığını, takibe itiraz ettiğini ancak süresinde olmaması nedeniyle itirazının reddedildiğini, davalıya borcu olmadığını, takip dosyasında borçlu olduğunu gösteren somut belge bulunmadığını, davalının yazılı belge sunması halinde imzaya itiraz ettiklerini, davalının davacı tarafından imzalandığını gösterir belge sunması halinde Adli Tıp Kurumunda imza incelemesi yapılmasını istediklerini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; takibe konu alacağın telefon aboneliğinden kaynaklanması nedeniyle davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği, davacının imzaya ilişkin delillerinin görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketici"nin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde "Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi " müteakip (l) bendinde ise "Tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yine Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Somut olayda, taraflar arasında usulüne uygun olarak yapılmış abonelik sözleşmesinin bulunması halinde uyuşmazlık niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalacağından, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Ancak, mahkemece, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapılmadan (abonelik sözleşmesi celbedilerek, sözleşmedeki imzanın aidiyeti hususunda inceleme yaptırılmadan) davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Abonelik sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığının yaptırılacak imza incelemesi sonucunda ortaya çıkması halinde taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktir. Bu halde uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki haksız fiilden kaynaklanmış olacaktır.
Hal böyle olunca, mahkemece; Dairemizin 01.12.2016 gün ve 2016/219-1094 E.K. sayılı geri çevirme kararı sonrasında dosya içerisine konulan abonelik sözleşmesi aslı ve ekleri çerçevesinde, sözleşmedeki imzanın aidiyeti hususunda inceleme yaptırılarak, imza incelemesi sonucunda imzanın davacıya ait olması halinde şimdiki gibi görevsizlik kararı verilmesi, imza davacıya ait değil ise işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, belirtilen konularda araştırma ve inceleme yapılmadan, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINAPM ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.