3. Hukuk Dairesi 2016/22829 E. , 2017/1915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 06.08.2009 tarihinde evinde yangın çıktığını, ev ve ev içerisindeki birçok eşyanın zarar görüp kullanılamaz hale geldiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit sonucunda toplam 16.252 TL zarar meydana geldiğini, yangın söndürüldükten sonra yapılan araştırmada yangının davalı Tedaş"a ait elektrik tellerindeki nötr kablosunun kopması neticesinde abonelerin yüksek voltaja maruz kaldığı ve yangının bu nedenle çıktığının tespit edildiğini, kolluk tarafından alınan tanık beyanlarında, davalı ... hafriyata ait tıra kepçe yüklenmesi sırasında elektrik telinin kopmuş olabileceğinin beyan edilmesi karşısında işleten olarak davalı ... hafriyatın, aracı kullanan olarak da davalı ..."un sorumlu olduğunu, zarardan davalıların müşterek kusur ve kusursuz sorumlulukları olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.252 TL zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; davacının evinde çıkan, davalı dağıtım şirketinin elektrik hatlarından kaynaklandığı ileri sürülen, yangın nedeniyle meydana gelen zararın tazmini istemine ilişkindir.
Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya "Asliye Hukuk Mahkemesi"nde bakılmasının doğru olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Somut olayda, Dairemizin 20.01.2016 günlü 2015/2625 E. 2016/351 E.K. sayılı geri çevirme kararı sonrasında dosya içerisine alınan belgelerden davacının davalı elektrik dağıtım şirketinin mesken elektrik abonesi olduğu anlaşılmıştır.
Bu duruma göre; uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Davacı ile diğer davalılar ... hafriyat Ltd. Şti ve ... arasında sözleşme (mesken aboneliği) ilişkisi bulunmaması mahkemenin görevine etkili olmayıp, bu davalılar hakkındaki davanın da davalı elektrik dağıtım şirketine tebaen özel mahkeme niteliğindeki Tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; davaya konu olayın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı ve aynı yasanın 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünün Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisinde olduğu gözetilerek, o yerde ayrı bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, yok ise davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde işin esası hakkında hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.