12. Ceza Dairesi 2017/3910 E. , 2018/3194 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Hakaret, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hükümler : 1- Hakaret suçundan dolayı TCK"nın 125/1-2, 43, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı TCK"nın 136, 43, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."un düğün yaparak mağdur ... ile aynı evde yaşamaya başladığı ve tarafların henüz resmi nikahlarının yapılmadığı dönemde, mağdurun ortak konutu terk edip annesinin yanına gitmesine tepki duyan sanığın, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde açtığı farklı hesaplar üzerinden, mağdura ait kişisel veri niteliğindeki görüntüleri yayımlayıp, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici paylaşımlarda bulunmak suretiyle zincirleme şekilde hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını işlediğine dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilen eylemlerin, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığa tayin olunan temel cezada TCK"nın 125/4. madde ve fıkrası gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, sanık hakkında eksik ceza hükmedilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak kabul edilmemiş; hüküm fıkrasının 1 ve 2 rakamlarıyla numaralandırılan bölümlerinde, hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından dolayı ayrı ayrı hüküm kurulup, netice cezalar belirlendikten sonra, 3 rakamı ile numaralandırılan bölümde, “Sanığa verilen cezaların… ERTELENMESİNE,” ibarelerinden de açıkça anlaşılacağı üzere, sanığa her iki suçtan hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine karar verilmiş olması karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde erteleme hususu tartışılmadığı halde verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan hükmedilen ceza ertelenerek hükümde karışıklığa neden olunduğundan bahisle kararın bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK"nın 51/3. madde ve fıkrası gereğince mahkum olunan ceza süresinden az denetim süresi belirlenemeyeceği gözetilmeden, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı hükmolunan 1 yıl 15 gün hapis cezası ertelenen sanığın 1 yıl süre ile denetim altında bulundurulmasına karar verilmiş olması,
2- Sanığa hakaret suçundan dolayı hükmedilen ve ertelenen 3 ay 3 gün hapis cezasının kısa süreli olması nedeniyle TCK"nın 53/4. madde ve fıkrası gözetilerek aynı maddenin 1. fıkrası hükmünün uygulanmamasına karar verilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı hükmolunan ve ertelenen 1 yıl 15 gün hapis cezasının ise TCK"nın 49/2. madde ve fıkrası gereğince uzun süreli olması nedeniyle bu suçla ilgili olarak TCK"nın 53/1. madde ve fıkrasında yazılı hak yoksunluklarına aynı Kanun"un 53/3. madde ve fıkrası da nazara alınarak hükmedilmesi gerekirken, “Sanık hakkında verilen cezanın ertelenmiş olması nedeni ile TCK 53/4 maddesi uyarınca 53.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,” biçiminde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3 numaralı bölümünün 1, 3, 4, 5, 6 ve 7. paragraflarının hüküm fıkrasından çıkarılarak, hüküm fıkrasından çıkarılan paragrafların yerlerine, “3- Sanığa hakaret ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından hükmedilen ceza miktarları, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve suçları işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu bir kanaat oluşması nedeniyle sanığa hükmedilen hapis cezalarının TCK"nın 51/1. madde ve fıkrası gereğince ertelenmesine, hapis cezaları ertelenen sanık hakkında TCK"nın 51/3. madde ve fıkrası gereğince hakaret suçu açısından takdiren 1 yıl, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu açısından takdiren 1 yıl 15 gün denetim süreleri belirlenmesine, sanığın kişiliği ve sosyal durumu dikkate alınarak TCK"nın 51/6. madde ve fıkrası gereğince denetim sürelerinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine, TCK"nın 51/7. madde ve fıkrası gereğince sanığın denetim süreleri içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezalarının kısmen veya tamamen infaz edileceği, aynı Kanun"un 51/8. madde ve fıkrası gereğince denetim sürelerini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezalarının infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanığa bildirilmesine, Sanığa hakaret suçundan dolayı hükmedilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/4. madde ve fıkrası gözetilerek aynı maddenin 1. fıkrası hükmünün uygulanmamasına, sanığın kasten işlemiş olduğu verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (c), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. madde ve fıkrası gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına ve TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun kendi alt soyu bakımından uygulanmamasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.