3. Hukuk Dairesi 2016/12127 E. , 2017/1989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabülüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; tarafların ... 13. Aile Mahkemesi’nin 2011/145 Esas sayılı dosyası üzerinden boşandıklarını, davacı için 125 TL yoksulluk, velayeti anneye verilen ... için 125 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, küçüğün okul giderlerinin arttığını, davacının kendisinin çalışmadığını, davalının ise gelirinde artış olduğunu belirterek davacının yoksulluk nafakasının ve küçük ..."in iştirak nafakasının 750’şer TL"ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı; ekonomik durumunun iyi olmadığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen 125 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL"ye ve müşterek çocuk yararına hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL"ye çıkartılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden;
Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır.
TMK"nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Somut olayda; taraflar 21/03/2013 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, eldeki nafaka artırım davası 11/05/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma yazılarına göre, davacının ev hanımı olduğu, geçimini babası ve kız kardeşinin sağladığı, kira ödemediği, nafaka yükümlüsü davalının ise ... isimli işyerinde işçi olarak çalıştığı, 1040 TL maaş aldığı, aylık 750 TL kira ödediği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir.
Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.