10. Ceza Dairesi 2017/3253 E. , 2017/6216 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 03/07/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine ilişkin Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2016 tarihli ve 2015/1030 esas, 2016/726 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/07/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 20/04/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden 30/06/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı,
2- Yapılan yargılama sonucunda, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2016 tarihli ve 2015/1030 esas, 2016/726 sayılı kararı ile, sehven sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının verilmiş olduğu kabul edilip, “sanığın dosya içeriğine göre hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik planına askerlik görevini ifa ettiği için katılamadığı” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “kamu davasının düşmesine” ve ayrıca “tedavi ve denetim serbestlik kararının devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Her ne kadar sanık hakkındaki kamu davasının, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine askerlik görevini ifa ettiğinden dolayı uymaması ve kovuşturma şartının gerçekleşmemesi sebebiyle düşürülmesine karar verilmiş ise de, anılan dosyaya ilişkin olarak sanık ile ilgili tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2016 tarihli ve 2015/1030 esas, 2016/726 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece sehven sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olduğu kabul edilip, “sanığın dosya içeriğine göre hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik planına askerlik görevini ifa ettiği için katılamadığı” şeklindeki gerekçeye dayanılarak kovuşturma şartı bulunmadığından bahisle “kamu davasının düşmesine” ve ayrıca “tedavi ve denetim serbestlik kararının devamına” karar verilmiş ise de,
Şüphelinin, daha önce işlediği iddia olunan 01/09/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını, Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmeyip yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmek suretiyle ihlal ettiğinden bahisle TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca 17/02/2015 tarihinde iddianame düzenlenmiş olmasından dolayı, yargılama konusu olan 20/04/2015 tarihli yeni suça ilişkin olarak TCK’nın 191/6. maddesinde yer alan “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” şeklindeki düzenleme uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden 30/06/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı anlaşıldığından, ortada şüphelinin uyması gereken bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri de bulunmadığından mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerektiği,
Ayrıca, mahkemece “kamu davasının düşmesine” karar verilerek, CMK’nın 223. maddesinde sayılan ve davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı ile yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanığın bütün yükümlülükleri ortadan kalkacağından, somut olayda olduğu gibi “tedavi ve denetim serbestlik kararının devamına” karar verilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; somut olayda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden dava açılmış olmasından dolayı, "kovuşturma şartı" olarak "yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme" koşulunun aranması mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken, “kamu davasının düşmesine” karar verilmesi ve ayrıca bu şekilde davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararı ile yargılama sonlandırıldıktan sonra “tedavi ve denetim serbestlik kararının devamına” karar verilip hükümde çelişkiye neden olunması ve hükmün karıştırılması yasaya aykırı olduğundan, hükmün karıştırılması nedeniyle mahkemenin iradesi de açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden, kanun yararına bozma talebi bu değişik gerekçe ile kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/04/2016 tarihli ve 2015/1030 esas, 2016/726 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.