10. Ceza Dairesi 2017/6842 E. , 2017/6218 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 23/02/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki iddianamenin iadesine dair Adana 2. Çocuk Mahkemesi"nin 06/06/2016 tarihli ve 2016/329 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/06/2016 tarihli ve 2016/551 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/03/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 12/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının şüpheliye tebliğ edildiği,
2- Şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, ancak daha sonra yükümlüklerine aykırı davranması üzerine yine yazılı olarak uyarıldığı, yapılan bu uyarıya rağmen de tekrar yükümlülüklerini ihlal etmesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle iddianame düzenlendiği,
3- Adana 2. Çocuk Mahkemesi"nin 06/06/2016 tarihli ve 2016/329 sayılı kararı ile, “ilk ihlalden sonra şüpheliye yapılan uyarının usulüne uygun olmadığı, gerekli ihtaratı içermediği” gerekçesi ile kovuşturma şarıtı olan “ısrar” koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verildiği,
4- Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, merci Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/06/2016 tarihli ve 2016/551 değişik iş sayılı kararı ile iddianamenin iadesi kararı yerinde görülerek itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ... hakkında 12/01/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1. maddesi gereğince yürütülen soruşturma sonucunda, anılan Kanun"un 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, erteleme süresi zarfında belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verileceğine dair Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 13/01/2016 tarihli ve 2016/2753 soruşturma, 2016/91 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, kararın gereğinin takdir ve ifası için ... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderilmesini takiben, ...Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce suça sürüklenen çocuğun mernis adresine 14/01/2016 tarihli ve 2016/17 Ç.D.S. sayılı çağrı kağıdının gönderilerek suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, bunun gereklerini yerine getirmek için tebliğden itibaren 10 gün içerisinde ... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne başvurması gerektiği ve başvuracağı yerin adresinin bildirildiği, ayrıca haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmaksızın belirtilen süre içerisinde başvurmadığı takdirde hakkındaki dosya kaydının kapatılacağı, dosyanın Adana Cumhuriyet Başsavcılığına gönderileceği ve hakkında kamu davası açılabileceğinin ihtar edildiği, bu ihtarlı çağrının ise suça sürüklenen çocuğa ve abisine 05/02/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, suça sürüklenen çocuğun uyarılara rağmen 07/04/2016 tarihinde ve 21/04/2016 tarihinde SAMBA toplantılarına katılmayarak, yükümlülüklerine uymama konusunda ısrar etmesi üzerine, kaydının kapatılarak dosyanın Adana Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilerek hakkında 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile birlikte denetimli serbestlik tedbiri kararı verilen ve buna aykırı hareketin sonuçları kendisine birden çok kez açıklanıp ihtar edilen şüphelinin, yükümlülüklerine uymamada ısrar etmiş olduğu gözetilmeden, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın bu nedenle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/06/2016 tarihli ve 2016/551 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüpheliye denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için uyarılı tebligat yapıldığı, uyarılı çağrı yazısının şüphelinin bildirdiği adrese tebliğ edilmesi üzerine bu ilk tebligata uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği,
Bu şekilde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat eden şüpheliye, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin “Denetim planı” başlıklı 35. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Haklarında; a) Tedavi ve denetimli serbestlik, ... kararı verilenler için denetim planı hazırlanmaz. Bu yükümlülere yükümlülükleri ile uyması gereken kuralları ve dikkat etmesi gereken hususları içeren bilgilendirme formu tebliğ edilir. Bu form denetim planı yerine geçer.” şeklindeki düzenleme gereğince Yönetmeliğin 42. maddesinde düzenlenen “Yükümlülerin uyması gereken kurallar”ın yazılı olarak 04/05/2016 tarihinde imzası karşılığında tebliğ edildiği ve bu kapsamda müracaat etmesi gereken tarihlerin kendisine bildirildiği, ayrıca yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının da ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükçe yapılmış olduğu,
Ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen şüphelinin 07/04/2016 tarihindeki görüşmesine gelmeyerek yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesi üzerine, yine yazılı olarak uyarıldığı, buna ilişkin davetnamenin 13/04/2016 tarihinde şüphelinin bizzat kendisine denetimli serbestlik müdürlüğünde tebliğ edildiği, bu uyarının “bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar uyarı yapılmayacağı, uyarıya rağmen denetim planında yazılı yükümlülüklere riayet etmediğiniz ve tebligata rağmen müdürlüğümüze başvuru yapmadığınız taktirde dosyanızın Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderileceği” şeklinde ihtarı içerdiği, bu ihtaratın yeterli olduğu ve ikinci uyarı olarak kabul edilmesi gerektiği, yapılan bu uyarıya rağmen şüphelinin 21/04/2016 tarihli görüşmesine gelmemek suretiyle denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmeyerek, ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ettiği,
Anlaşılmıştır.
Bu hali ile şüphelinin 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu" gerçekleşmiştir. Bu nedenle şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kamu davası açılması yasaya uygun olduğundan, iddianamenin iadesine dair Adana 2. Çocuk Mahkemesi"nin 06/06/2016 tarihli ve 2016/329 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/06/2016 tarihli ve 2016/551 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.