MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11/11/2013 gün ve 2011/164 - 2013/269 sayılı kararı ONAMA Daire"nin 17/12/2014 gün ve 2014/12610 - 2014/19992 sayılı kararı aleyhinde DAVACI tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı bankanın müşterisi olup, banka çalışanları vasıtasıyla büyük zarara uğratıldığını, yaklaşık 33.000 TL değerindeki hisse senetlerinin 2002 yılının Ocak ayında sıfırlandığı gibi, davalının 13.000 TL borçlu olduğu iddiasıyla aleyhine icra takibi başlatıp, diğer bankalardaki hesaplarına bloke koyduğunu, kendisi adına sahte ordinolar düzenleyerek imzasını taklit ettiklerini, hisse senetlerini ihtar çekmesine rağmen en ucuz fiyattan satarak senetlerinin ve 485 TL parasının kasten en yüksek faizle erimesine sebep olduklarını, kısa bir süre içerisinde uygulanan yüksek faiz sonucu portföyünün tamamen yok olduğu gibi borçlu da çıkarıldığını, davalının gerekli özeni göstermeyerek ve basiretli bir tacir gibi davranmayarak kendisini zarara uğrattığını, bu hususun kesinleşen mahkeme kararlarıyla da sabit olduğunu, bu eylemleri nedeniyle eğitim giderlerini de karşılayamadığını, evine hacizler geldiğini, kredi kartlarını ödeyemediğini, ev taksitlerini ödeyemediğini, icra takipleri nedeniyle bankalardan yüksek faizli kredi çekmek zorunda kaldığını, daha önce banka aleyhine yürüttüğü icra takibinde %64 faiz oranı talep etmesine ve davalı tarafında da itiraz edilmeyerek bu oran kesinleşmesine rağmen, kesinleşen işbu faiz oranı değil her sene düşen faize göre hesaplama yapılması nedeniyle de büyük maddi kayıp yaşadığını, bu süreç içerisinde gerek kendisinin gerekse de annesinin manevi yönden de yıprandıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminatın 2002 yılından itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.12.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 15/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.