11. Hukuk Dairesi 2020/4453 E. , 2021/6292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 10.10.2018 tarih ve 2016-933/760 sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 21.11.2019 tarih ve 2019-567/1461 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket ile banka arasında yapılan genel kredi sözleşmesini diğer davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini, haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının haksız olarak kredi hesabını kat ettiğini, alacağın muaccel olmadığını, ferilerin sözleşmeye ve hukuka uygun belirlenmediğini, kefalet sözleşmesinin yasada aranan şekil koşullarına uygun olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer davalının kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacının hesabı kat ettiği, kefalet sözleşmesinin yasal koşulları taşıdığı, davalıların icra takip tarihi itibarıyla borçlu oldukları miktarın bilirkişi raporuyla tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.345.008,00 TL asıl alacak, 553,97 TL faiz, 27,65 TL BSMV, 81,60 Tl ihtiyati haciz masrafı, 400,00 TL ihtiyati haciz avukatlık ücreti olmak üzere toplam 1.346.071,22 TL nakti alacağa ve 2.324.503,00 TL gayri nakit alacağı olmak üzere takibin bu bedel üzerinden devamına, hüküm altına alınan nakit alacağın %20"si oranındaki 269.001,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, işbu karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi"nce nakdi alacak yönünden kurulan hükme ilişkin eksik nispi istinaf karar harcı, davalılar vekili tarafından tamamlanmadığından HMK"nun 344 ve 346. maddeleri uyarınca nakdi alacak yönünden kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, gayri nakdi alacak yönünden ise davacı banka tarafından verilen atıfet süresi sona ermeden ve ertelenen muacceliyet süresi bitmeden icra takibine geçilmesinin TMK"nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gayri nakdi alacak yönünden kaldırılmasına, davalılar hakkında gayri nakdi alacağa yönelik itirazın iptali için açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı, davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.