Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5655
Karar No: 2016/2435

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5655 Esas 2016/2435 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5655 E.  ,  2016/2435 K.
"İçtihat Metni"


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 1266 ada 5 sayılı parsel, 1305 m2 yüzölçümüyle 15.07.1977 tarihinde kesinleşen kadastro sırasında, arsa vasfıyla ... ... ve ... ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ..., dava konusu taşınmazın 630,645 m2 kısmının kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davacı ... ..., 18.09.2012 tarihinde davasını ıslah ederek 754,97 m2 kısmın tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 1266 ada 5 sayılı parselin davalılar adına olan tapu kaydının fen bilirkişinin 13.06.2012 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 754,97 m² kısmının tapusunun iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescili yolunda verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.12.2013 gün ve .../... - ... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “Mahkemece, (A) harfi ile işeretli 754,97 m² bölümün orman tahdidi içinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın tapu kaydında ... mahallesi yazmakta olup, ... Köyü ile ... mahallesinin aynı yer olup olmadığı, ... köyünde yapılan orman tahdidinin ... mahallesinde ilân edilip edilmediği hususu da dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Ayrıca, ... mahallesinde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunup bulunmadığı ilgili yerlerden sorulmamış, tutanak ve haritalar getirtilip uygulanmamıştır. Bilirkişi kurulu tarafından yapılan tahdit uygulaması da yeterli değildir. Davalılar tarafından 29/04/2003 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraz davası açılıp açılmadığı davalı gerçek kişilerden ve ... ...nden sorulmamış, açılmış bir dava var ise orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği düşünülmemiştir.
O halde; öncelikle, orman kadastrosuna itiraz davası açılıp açılmadığı davalılardan ve davacı ... ...nden sorularak, açılmış ve halen derdest olan bir dava varsa, orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu beklenmeli; daha sonra ... köyü ile ... mahallesinin aynı yer olup olmadığı ilgili yerlerden sorulmalı, ... köyünde yapılan orman kadastrosunun ... mahallesinde ilân edilip edilmediği araştırılmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer olan ... mahallesi ve ayrıca ... köyüne ait çekişmeli taşınmazın yer
aldığı orijinal arazi kadastro paftası getirtilmeli, ... mahallesinde orman kadastrosu yapılmış ise, orman kadastrosuna ilişkin harita ile işe başlama, çalışma tutanakları ile çekişmeli yeri orman sınır noktaları ile birlikte gösterir, orijinal orman kadastro haritası onaylı fotokopisi ve varsa aplikasyon ve 2/B uygulamalarına ilişkin tüm tutanaklar ve haritalar getirtilip, önceki bilirkişiler dışında; bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi, bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, her iki tahdit hattı sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 15-20 adet orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın ayrı ayrı tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; ilk orman kadastrosundaki ölçü teknikleri ile ve eski tarihli memleket haritasında bulunan sabit noktaların bulundukları yerler zeminde tespit edilip, orman sınır noktaları birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı belirlenmeli, orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunmaması halinde, nedeni üzerinde durularak yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunamayan noktaların yerleri, zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman kadastro tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek birer birer arazide bulunup röperlenmeli, memleket haritası örneği üzerinde gösterilmeli, aplikasyon çalışması varsa buna ait harita da aynı yöntemle uygulanmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne; 1266 ada 5 sayılı parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile 30.10.2014 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile işaretli 755,10 m2 bölümün orman niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
... köyünde 2000 yılında yapılıp 29.04.2003 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece, bozma kararına uyularak hüküm kurulmuş ise de, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın tapu kaydında ... mahallesi yazmakta olup, ... köyünde orman kadastrosuna tâbi tutulduğundan; dairenin bozma kararında, ... mahallesi ile ... köyünün aynı yer olup olmadığı, ... köyünde yapılan orman tahdidinin ... mahallesinde ilân edilip edilmediği konularının araştırılması gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, yapılan araştırma sonucu ... ve ..."ın aynı yer olmadığı, birbirinden bölünmediği, ayrı ayrı muhtarlıklar olduğunun bildirildiği ve dosyaya getirtilen ilan tutanaklarından; ..."ta yapılan orman kadastrosunun, taşınmazın tapuda kayıtlı olduğu ..."da ilan edilmediği, ..."da 1999 yılında ... Ormanı adı altında bir sınırlandırma yapılmışsa da; çekişmeli taşınmazın bu çalışmaya konu edilmediği, ..."ta yapılan ... Devlet Ormanı içinde ölçüldüğü anlaşılmıştır. Bu durumda, ..."ta yapılıp ilan edilen orman kadastrosunun ..."da kesinleştiğinden söz edilemez. Ancak mahkemece, bozma kararı öncesinde olduğu gibi, taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile işaretli 755,10 m2 bölümün kesinleşen orman sınırı içinde kalması nedeniyle orman niteliği ile ... adına tesciline karar verilmiştir. Oysa, taşınmazın ... mahallesinde kesinleşmiş bir orman sınırlamasına konu edilmediği kabul edilerek, orman sayılan yerlerden olup olmadığının eski tarihli resmi belgelere göre belirlenmesi gerekir.
O halde, mahkemece yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, bunun yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... .... (... ve ... ... ...) ve bağlı
birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyaya eklenmeli, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri uygulamaya ve araştırmaya dayalı, krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanaklarından yararlanılmalı, komşu parsellerde ... ...nce açılmış aynı nitelikte bir dava olup olmadığı araştırılmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/02/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi