Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9094
Karar No: 2015/13903
Karar Tarihi: 16.06.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/9094 Esas 2015/13903 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/9094 E.  ,  2015/13903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 15/09/1984 18 yaş dikkate alınarak 16/02/1985 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 506 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığının başlangıç tarihinin 15.09.1987 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
    Davanın 5510 sayılı Yasa"nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasanın Geçici 7. maddesi hükmü gözetildiğinde, somut uyuşmazlığın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ... sicil numaralı davalı ... ünvanlı işyerinden davacı adına 15.09.1984 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, işe giriş bildirgesinde ... yazılı ve üzeri imzalı şirket kaşesinin bulunduğu, işe giriş bildirgesinin kuruma 28.09.1984 tarihinde intikal ettiği, davalı kurumca ...sicil numaralı ... Kollektif Şirketi ünvanlı davacının işe giriş bildirgesindeki işyeri adresi ile farklı adrese sahip işyerine ait kayıtların gönderildiği, bu işyerinin 01.04.1967- 30.01.1984 tarihleri arasında 506 sayılı kanun kapsamında olduğu, davacı tanıkları ile kamu tanığı ..." nın dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda istenen işyeri belgelerindeki şirket ünvanı ile işe giriş bildirgesindeki şirket ünvanının ve adreslerinin farklı olması nazara alınarak işe giriş bildirgesindeki şirket ismi yazılmak suretiyle bu isimde bir işyeri kaydı bulunup bulunmadığı, varsa bu işyerinin işe giriş bildirgesindeki adres ile aynı adreste faaliyet gösterip göstermediği, talep tarihinde yasa kapsamında olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Hizmet akdinin oluşabilmesi için işyerinin varlığı öncelikli koşul olduğundan yapılacak iş; ... ve/veya ... ünvanlı işyeri bulunup bulunmadığını davalı kurumdan sormak, ticaret sicil müdürlüğü ile vergi dairesi nezdinde kaydının bulunup bulunmadığını araştırmak, işe giriş bildirgesinde belirtilen işyeri adresinde dava konusu dönemde hangi işyerinin faaliyette bulunduğunu ilgili Belediye ve zabıta marifetiyle araştırmak, belirtilen ünvanda işyeri kaydı bulunduğu takdirde bu işyerine ait dönem bordrosunu getirtmek, bu bordroda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, yukarıda belirtilen ünvana sahip işyeri tespit edilemediği ya da işe giriş bildirgesini veren işyeri olmadığının anlaşıldığı takdirde .. sicil numaralı Y.." nin ticaret ve vergi kayıtlarını getirterek bu işyerinin faaliyet tarihlerini net bir şekilde belirlemek, dava konusu tarihte faaliyette bulunduğunun tespit edilmesi durumunda bordro tanığı bulunmadığından yukarıda belirtildiği şekilde komşu işyeri tanıkları tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının sigorta sicil numarasının hangi yıla ait serilerden olduğunu davalı kurumdan sormak, gerektiğinde 15.09.1984 tarihli işe giriş bildirgesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını uzman bilirkişi marifetiyle araştırmak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 60/G maddesindeki “bu maddenin uygulamasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir” hükmü gereği 18 yaşından önceki çalışmalarının sadece prim ödeme gün sayısına dâhil edileceği hususu bozma üzerine yürütülecek yargılama sürecinde göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı"ya iadesine
    16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi